Hiçbir şeyden zevk alamıyorum...
“Bıktım artık gerçekten. Hiçbir şeyden zevk alamaz oldum. Ruh halim uzun zamandır böyle. Kendimi mutlu etmek için bir şey yapmak istemiyorum. Çünkü mutlu olmayacağım. Annemle babam ayrı, 7 yaşımdan beri. Şu an 19 yaşındayım, üniversitede okuyorum. Burayı kazanmışken bile mutlu değilim. Her şey normal gitse bile bazı şeyleri çok ciddiye alıyorum sanırım. Arkadaşlarım varken onlarla vakit geçirmek bile istemiyorum bazen. Sıkılıyorum, derin düşüncelere dalıyorum. Sanki bu zamana kadar boşuna yaşamışım gibi geliyor. Bazen ağlama hissi geliyor. Kısacası hayattan zevk alamıyorum. Çok kırıcı bir insan da değilim. İyi niyetli olmanın da kötülüğünü yaşadım. Böyle işte. Ailemi bile unutuyorum kendi mutsuzluğumdan. Çünkü kimseyle konuşasım gelmiyor bazen. Her şey çok sıradan geliyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çok bunaldım. Cevap verirseniz sevinirim.”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Öyle sanıyorum pireler deve yapıldı ve bu ruh haline ulaşıldı. Uzun zamandır bir şeyleri biriktirmiş ve bu olumsuzlukların size baskın gelmesi sonucu çevrenizden uzaklaşarak, kendi iç dünyanızda kaybolmuşsunuz. Bir bakıma teslim olmuşsunuz. İsterseniz bu durumu kendinize, hayatınıza sahip çıkarak değiştirebilirsiniz. Mutluluk ya da mutsuzlukta yaşananların da katkısı vardır ama en çokta düşüncededir. Kişi kendi ne düşünüyorsa hayatı odur. Hayatına sahip çıkmayan biri mutlu olamaz sevgili okurum. Mutluluk, sorumluluklarına sahip çıkarak hayata karşı dik durmakla ulaşılacak bir duygudur.
Teslim olup yenilmiş biri mutlu olabilir mi? Olamaz. Hayattan bu kadar erken vazgeçilmez. Değersizlik duygusuna, kırgınlıklara, kızgınlıklara kapılabilirsiniz ama bunları aşmak da insanın yine düşüncesini olumluya çevirmesinde kendini yönetmesindedir. Bu hayatınızdaki her şeyden vazgeçip uzaklaşmanızla kendinizi haklı çıkarmış oluyorsunuz. “Evet hayat ve hepiniz haklısınız, ben değersiz biriyim.” Aynen böyle diyorsunuz. Kendinizi yeterince tanımadan kendinize haksızlık yapmış olmuyor musunuz? Tü bismillah, hayata yeni başlıyorsunuz. Önce kendinizi tanıyın, keşfedin. Keşfettiğinizi mi sanıyorsunuz? İnanın daha kendi hakkınızda hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bu tanıma faslı bir iki yaşadıklarınızla olmuyor. Öyle çok kolay olurdu, insan kolay bir varlık değil ki. Kendinize zaman ve fırsat verin. Kendi içinizin derinliklerine bakın orada nasıl biri var sonra bu hükmü verirsiniz. Kendinizin düşmanı olmayın.
Hayat hepimize sunulmuş çok güzel bir fırsat ama bu fırsat korkak olmayanlar içindir. Aynı zamanda hayat bir mücadele, savaşmaktan korkmayanlar için. Yani sevgili okurum; hayat bize aslında gerçek anlamda verilmiyor, biz davranışlarımız, düşüncelerimizle onu kendimiz kazanıyoruz. Siz de şimdi hayatınızı kazanmak için mücadele edecek ve kazanacaksınız. Güzel ve iyi olanı düşünmekle bu mücadelenize başlayın. Umut edin, umut insanın en büyük enerjisidir. Hayatınızı nasıl daha güzel hale getirirsiniz, onu sorun kendinize. Yaşam amacınız ne? Bunları fark etmeye, bulmaya çalışın. Yoksa, bu amacı oluşturun. Kendinize güvenin sevgili okurum, kendine inanıp güvenmeyen birinin nasıl kendine ait bir hayatı olsun. Bu tutumunuz yüzünden yaşam enerjiniz düşük, bu düşünceleri aklınızdan uzaklaştırmalısınız. İnsan kendi izin vermedikçe ruhundaki enerji sönmez. Ancak sizin gibi kendini bırakırsa, ‘’ben neyim ki, bir hiç…’’ gibi düşüncelere girerse söner. Açın kapattığınız pencerelerinizi, güneş girsin hayatınıza. Sizi aydınlatsın, rüzgar girsin, yaşamı hissedin. Siz yaşama katılın… Allah insanların hepsini değerli yaratmıştır. Değerleri ruhları ve akıllarındadır. Acılar, üzüntüler yaşamış olmaları onların değersizliğinden değil, imtihanıdır. Aneniz ve babanızın küçük yaşınızda ayrılmış olmaları sizinle ilgililerse, sorumluluklarına sahiplerse sorun etmemelisiniz. Bu onların seçimi, aynı evde mutsuz yaşamak yerine kendilerine şans vermişler.
Ruh halinizi düzeltmek için evde kapalı kalmamaya çalışın, kendinizi ‘’ben iyiyim, her şey güzel olacak’’ diyerek motive edin. Evet “her şey güzel olacak”. Böyle düşünün. Ne düşünüyorsanız osunuz sevgili okurum. Neşeli, enerji dolu bir insan olmak istiyorsanız o neşeli kişisiniz. Ben zavallıyım diyorsanız, siz hakikaten bir zavallısınız. Tercihi insanın kendisi yapar, çünkü insan kendi kendini yönetendir o yüzden de size kendinizi aklınızla yönetin diyeceğim sevgili okurum. Sevgiyle kalın hepiniz. Ne güzel şey şu sevmek, insanı sevmek, güzelim hayvanları sevmek, çiçeği böceği sevmek, iyiyi hatta kötüyü...Her şeyi sevmek. Sevmeye devam edin. Hoşçakalın...
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR