Sınav stresi erkek arkadaşımı değiştirdi

Merhabalar, 18 yaşında üniversiteye hazırlık sürecinde olan bir genç kızım. 1 yıllık bir ilişkim var ve erkek arkadaşım da sınava hazırlanıyor. Son zamanlar da bazı şeylerin değiştiğinin farkındaydım. Öncelikle kendisindeki olumsuz değişimler ister istemez ilişkimize de yansıdı. Sınav stresi, gelecek kaygısından ötürü içinde birikmiş olan hırs, gerginlik, bir şeyleri elde etme isteği onu çok farklı, hayatına karşı umursamaz, hiçbir şeyden zevk almayan bir insan haline getirdi. Bugün, ara verme kararı aldık, ancak kendimi o kadar çaresiz hissediyorum ki. Hem o bu haldeyken elimden bir şey gelmiyor çünkü kendisine ne söylesem boş, hem de ikimiz de birbirimizi seviyor, birlikte bir gelecek kurmayı planlıyorken bu halde olmak... Ne olur bir yol gösterin bana.


Yeşim Tijen'in cevabı:


Hayat sevmekten ibaret olsaydı keşke ama değil canım. Sade sevmekle hiçbir yere varılmıyor şimdilerde. Hayat sizden çok fazla şey istiyor, yaşamak aslanın ağzında. Onu aslanın ağzından almak için kendini tanımak, bilmek, ne yapmak istediğine karar vermek gerekiyor. Bunlar yetiyor mu? Tabii ki yetmiyor, hep kendini yenilemek, kendine bir şeyler katmak, yaşamdan geri kalmamak da gerekiyor. Yoksa herkes hayatı yaşarken siz uzaktan bakarsınız. Erkek arkadaşınız akıllı bir genç, ne istediğini biliyor, bunu başarabilmek için de size ve kendine görüşme engeli koyuyor. Siz sevginize takılmışsınız; halbuki akıllı bir genç kız, buna üzülmek yerine o da hırs ve azimle üniversite imtihanına konsantre olurdu çünkü yaşamda yol alabilmeniz için hayattaki sırat köprüsü gibi bir köprüyü geçmek zorundasınız. O köprüden geçmek isteyen çok genç var. Hani nerdeyse, kendi girebilsin diye biri diğerini itecek. Hal böyleyken, sevgiye takılı mı kalmalı, ara mı vermeli, tabii ki biraz ara vermeli. "Bu yarışta ben de varım!" demeli. Erkekler de kadından farklı değil ki, gerçekten seven bir erkek sevgisini yüreğinde tutarak kendisi için önemli olana konsantre olup kalbindeki sevgiyi özlemle besler. Sizden ayrı diye sizi unutmayacak, sizden ayrı diye başkası onu kapmayacak, rahat olun. Zaten bu ayrılıkla bitecekse bırakın, bitsin, boşa oyalanmamış olursunuz. Bu bir çeşit iki sınav: Biri kalplerinizde, biri akıllarınızda... Siz de çok çalışarak niye bu yola baş koymuyorsunuz? Yapabileceğinizin en iyisini yapmak varken, niye sevmek uğruna şansa bırakıyorsunuz? Daha 18 yaşlarındasınız, bu yaşta evliliğe odaklanmak yanlış, çok yanlış. Kadınların çoğu, hayatı duygularıyla yaşama gafletine düşüyor. Duygular eli ayağı bağlıyor, duygular yolları tıkıyor. Duygularına mahkum yaşayan kadın ne iş ne özel hayatta bir yere varamıyor. Kadının duygusal olması güzel ama akıllı olması, o daha da güzel. Hepsi yerinde yaşanmalı.


Şimdi, sizden aklınızla hareket etmenizi istiyorum. Bazen duygular rafa kaldırılmalı ki hayat akabilsin, güzel şeyler hayatınızda gerçekleşebilsin. Onu başaracak olan da sizsiniz, tıpkı erkek arkadaşınız gibi. Mantığınızla hayata bakın, biraz ara verip birbirinize destek olun, sonra "Kazandık!" diyerek birbirinize koşarsınız. Bu ne güzel bir gurur, bunu yaşamak istersiniz değil mi? O zaman haydi, birçok şeye ara verip hedeflerinizi gerçekleştirmeye, yapabileceğinizin en iyisini yapmaya bakın yoksa o sırat köprüsünde sizi iterler. Onlar üniversiteye girer, siz bu başarıdan yoksun kalırsınız. Sevgiliniz üniversiteye girer, işte o zaman ona başarısız bir genç kız olarak uzaktan bakar, ezilir, büzülürsünüz ve artık erkekler yanlarında sade güzel bir kız istemiyorlar, başarılı da olsun istiyorlar. Niye bu durumlara düşesiniz? Siz de başarmalısınız. Haydi başarmaya, sonra sevmeye devam…


Sevgiler benim sevgili okurlarıma…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Allah bu yesim gibi kadinlarla karsilastirmasin gamli baykus valla
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.