Neden kimse benimle ilgilenmiyor?

Yeşim Hanım merhaba, ben 35 yaşındayım ve bu yaşıma kadar hiç evlenmedim, hiç sevgilim olmadı. Hiçbir erkekle cinsel ilişkim olmadı. Biliyorsunuz bizim kültürümüzde evlenmeden cinsel ilişki yaşayamaz bir kadın, bakire olmayan bir kızı kimse istemez ve ilk gecede çarşafta kan gelmezse beni evden atarlar. İşte böyle bir kültürden geliyoruz ama erkek ne yaparsa yapsın yanlış değil ve yapsa da bir sakınca görmüyorlar. “O erkektir yapar” diyorlar. Bazen lanet ediyorum ve isyan ediyorum böyle bir kültürden geldiğim için çünkü bizim kültürümüzde kızlar hiçbir şey yapamaz, sadece erkekler istediklerini yaşayabilir. Ben de hep kendimi tuttum, beğendiğim erkekler oldu ama onlarla ilişkiye girmedim ve sadece arkadaş olduk. Ben sadece masturbasyon yaparak kendimi tatmin ediyorum bilmiyorum ne kadar doğru. Bazen bunun için suçluluk duygusuna kapılıyorum sanki dünyanın en iğrenç şeyi yapıyormuşum gibi geliyordu çünkü bize bunun da yanlış olduğunu söylüyorlardı. Bu Kabul edilemez ve çok yanlış diye... Ben bilmiyorum niye evlenemedim… Boyum, fiziğim ve yüzüm güzel etrafımdaki arkaşlarımdan daha da güzelim. Bunu söylediğim için beni yanlış anlamayın kendim onlardan daha üstün daha değerli görmüyorum. Ben hep güler yüzlü, nazik, terbiyeli biri oldum ve insanlara maddi ve manevi yardım ettim ama neden kimse beni farketmiyor ve neden kimse benimle ilgilenmiyor hiçbir fikrim yok. Maalesef hala hiç damat adayı yok benim çevremde, herkes evli herkes çocuklu. Bir de sürekli komşum, kız arkaşlarım bana “Hala evlenmedin mi? Bak yaşın geçiyor, evde kalırsın. Kimse seni yaşlı halinle almaz, çocuğun da olmaz” diyorlar. Bunu söylediklerinde gülerek söylüyorlar sanki benle dalga geciyorlar. Sanki bana nispet yapar gibi… “Evlilik güzel hele anne olmak o kadar güzel bir duygu ki tatmayan bilemez,çok yazık bunu tadamayacaklar için” diyorlardı. Bu sözler o kadar ağır geldi ki bana ama onların yanında üzüldüğümü anlamasınlar diye gülümsüyorum ve konuyu kapatıyorum ama onlar sürekli böyle cümleler kuruyorlar çünkü biliyorlar benim ne kadar çocukları sevdiğimi… Ben çocuklara olan sevgimden dolayı onlarla daha fazla vakit geçirebileceğim bir meslek seçtim… Ben anlamıyorum bana bunu söyleyerek ellerine ne geçiyor? Gerçek birine içimi dökmek istedim bu yüzden size anlatmak istedim. Sizin nasihatlerinizi duymaya gerçekten çok ihtiyacım var. Benim için yazarsanız çok sevinirim...


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar; size de merhaba güzel kızım… Namusun sadece kadının vücuduna, beynine yüklendiği ülkemizde ne tür namussuzluk olduğunu, bu namussuzlukların cinsellik yaşamaktan daha kötü namussuzluklar olduğunu gördük, görmeye de devam ediyoruz yavrum. Namus sadece kadının cinsellik yaşaması olarak görüldükçe gerçek namussuzluklar görülmemeye devam edecektir. Bunun için de kadınlar susmayacak. Yaşamına el koyan haksızlıklar için mücadelesini verecek. Siz sevgili kızım, kendi yaşamınız için eğitiminizden başka bir mücadele verdiniz mi? Mesela biriyle sevgili olmak bu cesareti gösteremediniz mi? Beğendiğiniz bir erkeğin gözlerine bakıp ona size yaklaşabilmesi için cesaret verdiniz mi? Kaçıncı yüzyıldayız sevmek, sevilmek bir sevgilinizin olması çok normal. Olmaması anormal. Fazla baskı altında yetiştirilmiş olmalısınız kanlı çarşaf tan bahsediyorsunuz kaldı mı bilmedim o çarşaflar… Çok onur kırıcı, kadına bu yapılamaz…


Bir Umut

Gözlerim dalıyor uzaklara

Topladım dalan gözlerimi baktım hiçbir şey yok

Umutlarımı sarkıtmıştım oysa

Gözlerimi sözlerimi saklayıp

Umuttan başka hiçbir şey takmadım oltanın ucuna

Gözlerim dalıyor

Yüreğimde yıldızlarla bakıyorum uzaklara

Oltanın ucunda hiçbir şey yok

Bir tek umut

O umudu da balıklar yemez ya

Yeşim Tijen

Hüzünlü Valizler kitabından…

Sanırım bu şiirim sizi anlatıyor… Sizin oltanızın ucundaki umudu arkadaşım, komşum diye bahsettiğiniz kişiler olumsuz, ümitsiz sözcükleriyle piranalar gibi yemişler. Maalesef değişik bir toplum olduk; o saf, iyi niyetli insanlardan haset insanlara dönüşüldü. Tabii herkes için bu söylenemez ama gözle görünen bir durum var bu insanın canını acıtıyor. Size söylenen sözlere gelirsem tekrardan… Herkes küçük yaşlarda evlenecek diye bir kaide yok; kimi de sizin yaşlarınızda, ne istediğinin farkında olarak evlenir. Nasip kısmet diye bir gerçek var, inanın böyle bir gerçek var. Zaten insan erken yaşlarda evlenince başı göğe ermiyor, sadece evli çocuklu oluyor. Kimileri de dertli oluyor. İnanın bana evlenenlerin çoğu bekar olmayı, bekarlar da evlenmeyi istiyor. Böyle garip evlilik durumları ama denk düşmek diye bir şey var o zaman evlilik harika bir şey. O da maalesef herkese nasip olmuyor. O yüzden bakmayın arkadaşım dediğiniz arkadaşınız olduğunu düşünemediğim kişilerin çalımlarına içi onları dışı sizi yakıyordur. Benim dinlediğim kadınları dinleseydiniz bekar olduğunuza üzülmez şükrederdiniz. O yüzden doğru kişiyi bulmak onunla denk gelip yuva kurmak ömre bedel. Bunun içinde evlenmiş olmak için evlenmeyin. İçinde aşk denilen o muhteşem duygu olsun. Ha aşk sonradan tanıdıkça da olabilecek bir duygu bu arada ille görür görmez birine aşık olacaksınız diye bir şart yok. Bu aşkın içinde sevgi saygı olmalı; hareketleriyle, duruşuyla, yaşamıyla ona saygı duyabilmelisiniz. Aynı şeylerden zevk almak önemli, vicdanlı biri olması önemli, sizi taşıyacak biri olması önemli, çalışkan olması önemli, ince düşünceli olması önemli, kadınlar hassas çünkü… Bu önemli şeyleri bitireyim böyle birini bulmak hazine bulmak gibi bir şey bu kadarını bulursanız zaten mutlu, şanslı bir kadın olursunuz.


Kanlı çarşaflara tekrar geleceğim çünkü rahatsızlık duydum. Kanlı çarşafların bakıldığı bir çevrede yaşayan genç kıza insan ne diyebilir ki? Belli ki tutucu bir çevrede yaşıyorsunuz, aileniz de öyle siz de istemeseniz de onlar gibi yaşamak, olmak zorunda kalmışsınız. Siz işiniz dolayısıyla da çevre sıkıntısı yaşıyorsunuzdur. Etrafınızda genelde evli insanların olduğu bir iş bu da sizin biriyle karşılaşma, beğenme, birlikte olma şansınızı yok ediyordur. O yüzden de sizin fark edileceğiniz, bekar erkeklerin olabileceği kurslar olabilir; yabancı dil kursu mesela… Bu tarz hem bir şeyler öğrenip hem çevre edineceğiniz yerlere gitmenizi önerebilirim. Düğün, nişan bu tarz kalabalık ortamlarda bulunun. Bir de çok güvendiğiniz, başınıza kakmayacak bir arkadaşınıza evlenmek istediğinizi söyleyebilirdiniz ama sanırım böyle gerçek bir arkadaşa sahip değilsiniz. Olsaydınız şimdiye kadar çoktan bu konuyu kendisi dile getirir, sizin yalnızlığınızı çevresindeki uygun erkeklere bakıp bitirebilirdi. O yüzden de geriye tek bir şey kalıyor: Bir kursa yazılmak… Bu belki sizin biriyle tanışıp evlilik şansını yaratabilir. Bu arada siz de kendinizi daha fazla geliştirmiş olursunuz.


Hayatta insanın önce inanmadığı sonra da gerçek olduğunu gözlemlediği sözler var yavrum. Her şey nasibini bekler, kısmet böyleymiş, vakti zamanı gelince denir. Bunlar boş sözler değil, yaşamın insanlara öğrettiği gerçekler. Bir de ne var yavrum biliyor musunuz? İstediğiniz her neyse ona beynen takılmak, takıntı haline getirmek, yatıp kalkıp onu istemek, düşünmek… İşte böyle olunca bunu daha önce de yazmıştım yazımda ay tutulması gibi bir şey oluyor. O istek sanki tutulum yaşıyor. Bir türlü olmuyor ama o istediğiniz şeyi mesela sizin evlenmek istemenizi oluruna bırakmaya çalışsanız, zihninizi, ilginizi evlilik dışındaki şeylere yöneltseniz; kendinizi mutlu edecek hedeflere, ilgi alanlarınıza yöneltseniz her şey kendiliğinden değişebilecektir. Bunlar hep yaşamlarda denenmiş gerçeklerdir yavrum. Siz de kendinizde uygulayın. Bir de tabii sizin bu yaşa kadar evlenememenizin sebebi ne olabilir diye inceden düşününce; güzel olmak, boylu poslu olmak güzel tabii... O zaman geriye siz ve aileniz kalıyorsunuz... Ya aileniz sevilen bir aile değil ya da siz itici davranışları olan birisiniz. Bunları siz kendinize bakıp sorgulayarak çözeceksiniz yavrum. Yazmış olduğunuz yazıda rahatsızlık duyduğum bir konu da arkadaşlarınız… Onlara gereken cevabı vermeniz gerekiyor, hadlerini aşmışlar. İzin vermeyin bir şey kaybetmezsiniz.


Kendi kendinizi tatmin meselesine gelirsek… Bakın yavrum utandığınız, üzüldüğünüz konuda tıp insanları neler demişler:

“Mastürbasyon kadının veya erkeğin kendi kendini tatmin etmesi olarak tanımlanır. Erkekler kadar kadınların da mastürbasyon yapması normaldir. Erkeklere göre kadınlar daha az mastürbasyon yapar. Çünkü kadınlarda cinsel dürtü erkeğe göre daha azdır. Kadının uyarılması için daha çok uyarana ihtiyacı vardır. Cinsel dürtü daha az da olsa kadınların da zevk almaya ve boşalmaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle de kadınların da mastürbasyona ihtiyacı vardır.


Siz de gençsiniz bir takım ihtiyaçları hissediyorsunuz, eskisi gibi erkenden evlenilmediğinden herkes yaşam şekline göre çözüm buluyor kimi sevgilisiyle bu ihtiyacını bir ölçüde gideriyor, kimi de sizin gibi kendi kendini tatmin ediyor. Bunlar utanılacak durumlar değil yavrum. Sakın suçluluk da duymayın. Beden sizin bedeniniz.


Size samimi bir şey daha söyleyeyim hayata kendimi, aklımı keşfettiğimden beri hep olumlu düşüncelerle baktım. Size de hayata olumlu düşüncelerle bakmanızı öneririm. Siz de hayata olumlu bakacak zekaya, güzelliklere sahip birisiniz. Kendinizi ne güzel anlatmışsınız; uzun boylu, güzel eğitimli birisiniz böyle biri hayata güzel duygularla bakmalı. Hayatınızda bugün olmazsa yarın biri mutlaka olur. Erkekler güzelden, kaliteden anlarlar. O da vakti saatini bekliyor olmalı… Size cevabımı yine bir şiirimle bitirmek istiyorum.

Vazgeçme

Geç köşeye utan hayat

Küstüm kızdım sana vermediklerin için dün gece

İsyanlarımı duydun mu?

Gözyaşlarımı gördün mü?

Duydun tabi ve de gördün

Sabah ışıklarını yolladın

Gezindi ruhumda yeniden tüm umutlar

Pencereden sızan ışıkla

Vazgeçme hep umutlu ol diyordun

Her günün ışığı her aldığın nefeste

Mücadele et benimle

Sözsüz de veriliyor mesajlar

Yeter ki gönül gözün açık

İnancın kuvvetli olsun

Etrafımız mesajlarla dolu

Anlamak yaşamak ve bu hayat savaşını kazanmak istersen

Yeşim Tijen

Hüzünlü Valizler kitabından…

Kısacası yavrum hayat güzel, yaş aldığınızda daha da güzel olacak… Bugünden daha güzel… İnanın bana siz daha akıllı, daha her şeyin farkında biri olarak kendinizi daha çok seveceksiniz. O yüzden gelecekle ilgili sakın korkmayın, yaşlanıyorum diye endişe duymayın. Bir kendinizi düşünün, o ifade ettiğiniz güzel kızı sonra bana hak vereceksiniz.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Mesele evli olmak değil kardeşim keşke hiç evlenmeseydim diyorum gecen yillarim bosa gitti uzulme dua et Allah imanlı ahlaklı birini çıkarsın karsina herseyin hayirlisi
    CEVAPLA
  • Misafir Kültür değil iman meselesi kadinda iffet erkekte namustur nikah helal onun harici ilişkiler zina dir kadina da erkeğe gunahi aynidir
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.