Çocuk kütüphanesi istiyoruz!
“Türkiye’de anneler ve çocuklar evde sıkışmış durumda. Çocuklar duvara tırmanıyor. Enerjilerini atamıyorlar, motor yeteneklerini geliştiremiyorlar” diyor Esra Akçay Duff...
Esra, büyük şehir insanına kamusal alan olarak yalnızca AVM’leri reva gören bir anlayışın içinde bambaşka bir bakış açısı arayan Kitap Okuyan Çocuklar Projesi’nin koordinatörü...
Projenin amacı Türkiye’nin her yerinde çocuk kütüphanelerinin kurulması; kütüphane alışkanlığına sahip, okuyan, araştıran çocuklar yetişmesi...
Çocuk kütüphanesi nedir?
Çocuk kütüphanesi deyince kastettiğimiz hem çocukların hem de ailelerinin evlerinde yalnız bir hayat sürmektense, toplumsal alanda sosyalleşmelerine, aktiviteler yapmalarına, paylaşmalarına yönelik bir mekân...
Yurtdışında örnekleri var. Bahsettiğimiz yerler çocukların birlikte kitapları keşfedebildikleri, canlandırma veya drama yapabildikleri, oyun oynayabildikleri yerler.
Hedef aldığımız kitle başta okul öncesi çocuklar, ikinci olarak da okul sonrası çocuklar. İnsanlar kütüphane alışkanlığını erken kazanırsa tüm hayatına yayabilir. Kütüphanelere gitmek bir kültür işi, bu kültürün oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz.
Okuma yazma bilmeyen okul öncesi çocuklar için kütüphane ne anlama geliyor?
Okuma sadece harflerle sınırlı değil. Ahşap, üç boyutlu oyuncaklara, seslere, duyuları motive edici şeylere ihtiyaç var. Harfler okul öncesi çocuklara hitap etmez.
Mevcut çocuk kütüphaneleri okul sonrası çocuklara yönelik. Biz ise bu alışkanlığın çok daha erken başlaması gerektiğine inanıyoruz.
Küçük çocuğa okuma sevgisini nasıl aşılayacağız? Çeşitli aktiviteler düzenliyoruz bu çerçevede. Parklarda buluşuyoruz, Moda Gönüllüleri’nde çocuklara okuma etkinliği yapıyoruz. Bu düz, monoton bir okuma değil. Teatral biçimde, çocukları oyuna katarak yapılan bir aktivite. Üçboyutlu çocuklarla aktif bir ilişki kurduğunuz okumalar bunlar.
Teatral canlandırmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Yaratıcılığı artırmak önemli.
Çocuk kütüphanesi çocukların ihtiyaçlarına göre bir yer olmalı öyle değil mi? Küçük çocuğunuzla, bebekle gidecekseniz pusetin geçebileceği rampa ya da düz giriş olmalı. Alt açma ünitesi olmalı. Çocuk boyu lavabolar olmalı. Yeterli maddi imkân yoksa beş liraya satılan tabureler var; onun yardımıyla lavaboya ulaşabilir. Veya özel lazımlıklar var merdivenli, 30 lira; onunla da tırmanarak tuvalete kendisi oturabilir.
Mesela rafları tavana kadar yapmamalılar, çocukların yüksek raflara erişimi imkansız. Veya kitapları sıra sıra diziyorlar.
Çocuk okuma yazma bilmediği için ne olduğunu anlayamıyor. Çocukları yardıma ihtiyacı olan varlıklar yerine koymak çok sorunlu. Kendisi özgür bir şekilde hareket edebilmesi lazım. Mevcut kütüphanelerde ne masa ne sandalye çocuklara göre, hatta yetişkinler bile zor oturur.
Projenin başlangıç adımları nasıl atıldı?
Var olan kütüphanelere gidip bakıyoruz. Ortaklaşa neler yapabileceğimizi konuşuyoruz, öneriler getiriyoruz. Olmayan yerlerde de belediyelerle görüşerek projemizi anlatıyor, çocuk kütüphaneleri oluşturulmasını istiyoruz.
Genelde gidip önerilerde bulunuyoruz. Aktivite yapabilir miyiz diye sorup kitap okuma etkinliği başlatıyoruz. İnternet ortamında anneleri örgütleyip harekete geçiyoruz.
Çocuk kütüphaneleri projesi nasıl ilerleyecek?
Ben çok hızlı destek alacağımızı düşünmüştüm, kim böyle bir yer istemez ki diye...
Ama ailelerin kendi geçmişlerinde de kütüphane alışkanlığı yok. Zihniyetin değişmesinin zor olduğunu gördüm.
Kadıköy Belediyesi tam destek verdi ama henüz yer gösteremediler. Aslında belediye binası içinde 50- 60 metrekarelik bir oda işimizi görebilir. Masraflar da minimum tutulur böylece.
Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler ve Müzeler Müdürü’yle görüştük. Yazın kullanılmayan dört tane gezici kütüphane bize tahsis edilecek.
Yaz aylarında çocuklara açık alanda kitap okuma saatleri düzenleyebileceğimiz yerlerde kullanacağız.
Kitap okuyan çocuklar için tıklayınız!
YORUMLAR