Bu yazı gecikmiş olabilir ama siz gecikmeyin

Pembe fiyongu bilmeyen kadın var mı? Artık biz erkekler bile biliyoruz. Meme kanserinin simgesi. 2004 yılından bu yana ülkemizde ve dünyada ekim ayı “meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı ” olarak değerlendiriliyor.

Bu bağlamda öğrendiğim yeni şeylerden biri meme kanserinin erkeklerde de görülen bir kanser türü olduğu. Ama kadınlara oranla çok daha düşük. Her 8 kadından 1’i meme kanseriyken, her 100 erkekten sadece 1’i meme kanseri. Ayrıca kadınlar arasında görülen kansere bağlı ölüm sıralamasında, akciğer kanserinden sonra ikinci sırada. Yani şakası yok.

Yine de meme deyince aklıma sadece kadınlar geliyor. Malum, erkeklerin memeye düşkünlüğü, gözünü dünyaya açtığı ilk anda başlıyor ve o düşkünlük bitmek bilmiyor. Bitmemeli de zaten. Çünkü o meme bizim için hem anne, hem sevgili, hem eş. Hem karnımızı, hem ruhumuzu doyuran bir şey. Hem hayatın içinde, hem fantezilerimizde ayrı bir yeri var.

İşte görüldüğü gibi konu meme olunca bir erkek olarak kendimi memeli cümleler kurmaktan alıkoyamıyorum.

Buyurun size bir dizi memeli cümle daha:

• Kesinlikle ben olmam dememeli.

• Meme kanserinin birçok hastalık gibi genetik nedenlerden kaynaklandığı biliniyor. Yani anne, kız kardeş, teyze gibi yakın akrabalarınızda varsa sizde de olabilir. Ama onlarda yoksa, bu sizde olmayacağı anlamına gelmiyor.

• Çok çocuk doğurdum. 30’umdan önce doğurdum. Bol bol emzirdim. Risk taşımıyorum diye düşünmemeli.

• Yukarıda bahsedilen faktörler riskin azalması açısından elbette etkili ama bu riskin sıfırlanması demek değil.

• Rutin doktor kontrollerini ihmal etmemeli.

• Unutulmamalı ki erken teşhisle sağlığınıza kavuşma ihtimalinin en yüksek olduğu kanser türü meme kanseri. Başarı oranı %90’ları buluyor. O sebeple düzenli kontrol şart.

• Sadece meme kanserini değil diğer türleri de tetikleyen alkol ve sigarayı mümkünse hiç, değilse aşırı tüketmemeli.

• Şişmanlığa sebep olan yanlış beslenme alışkanlıklarına yüz vermemeli.

• Düzenli fiziksel aktiviteler için zamanım yok dememeli.

• Her ay kendi kendinize meme muayenesi yapmayı es geçmemeli.

Bu başlık altında eğer sağlıklıysanız;

• Muayeneniz sırasında elinize herhangi bir kitle gelmemeli,

• Meme başınız ya da memenizde içe çökme görülmemeli,

• Bir memeniz diğerine göre anormal bir şekilde büyümemeli,

• Meme deriniz üzerinde ödem, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık, pullanma gibi belirtiler gözlemlenmemeli.

• Meme başınızda akıntı görülmemeli.

Bu yazı ekim sonu yazıldığı için ben geç kalmış olabilirim. Ama sevgili kadınlar, eğer siz henüz kontrolden geçmediyseniz, bugünden tezi yok, bir uzmana görünün ve düzenli kontrollerinize şimdiden başlayın. Unutmayın. Meme kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor.