O dişleri yaptırmayacaktın Ebru Gündeş

Dedikodu böyle olsun, canımı yesin. İddiaya göre Sarrafların Rıza ile Türk sanat pop arabesk fantezi müziğinin ünlü ismi Ebru Gündeş, anlaşmalı boşanma kararı almış. İkili, tarih için avukatları Şeyda Yılmaz’dan haber bekliyormuş.

Ebru Gündeş’i yalnızlığa demir attığı o ilk yıllarda keyifle dinlemiş birisiyim. Kendisinin daha o zaman şöhret basamaklarını hızla tırmanacağından emindim. Çünkü ön dişleri hafif aralıktı. Halk arasında (o halk biz oluyoruz) bir inanış vardır. Ön dişleri seyrek olanlar şanslıdır ve günün birinde çok zengin olurlar. İşte size kanıtı.

Sanatçımız, Fenerbahçe’nin Nijeryalı futbolcusu Uche, eski manken Atilla Saral, aranjör İlyas Tetik, oyuncu Kerem Alışık, menajer Stelyo Pipis, şarkıcı Hakan Altun, yapımcı Osman Tan Erkır derken mutluluğu tapeleriyle ünlü işadamı Reza Zarrab’da buldu.

Çift, 11 Şubat 2010’da Kemer Country’deki evlerinde, aile arasında kıyılan sade bir törenle dünya evine girmişti ve eminim mutlulukları gözlerinden okunuyordu.

Zarrab’ın Gündeş’e duyduğu aşk da belli ki mutlulukları kadar büyüktü. Karısını adeta hediyelere boğuyordu. Neler yoktu ki bu hediyelerin arasında. Doğum günü için ultra lüks tekne, kızları Alara’nın doğumu için ikiz yalı, maksat hediye olsun diye 550 bin liralık otomobil, Sapphire’de yaklaşık 4 milyon liralık daire, ince zevklerinin göstergesi olan ve bir müzayededen 1 milyon 50 bin liraya alınan Nazmi Ziya’nın “Sanatçının Evi” tablosu, 12 milyon dolarlık Challenger 300 tipi özel jet, 800 bin lira değerinde safkan İngiliz yarış atı… (Adı da DutyFree. Ne şeker bir isim değil mi! Gümrüksüz, vergisiz, vergiden muaf havaalanı alışverişi demek. Bir insan işini bu kadar iyi anlatan bir isim daha bulamazdı doğrusu.) Kamyonla evlerinin önüne döktürdüğü gülleri saymıyorum bile.

Allah istemeye görsün, el getirir, sel getirir, yel getirir misali zenginlikleri günbegün artıyordu. Soyadı bile Zarraf (Sarraf) olan adam, tabii ki parayı altından kazanacaktı. Ama ne kazanmak! Tonlarca altın yüklü uçakların biri iniyor, biri kalkıyordu. Bir de buna petrol ticareti eklenince… Hani mutluluklarına 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması bile engel olamadı desek yeridir.

O zorlu günlerde, sevgili eşi birkaç günlüğüne emniyette misafir olan Gündeş, O Ses Türkiye’ye çıkıp, o çocuğumun babası ve benim de kocam, dedi. İyi günde ve kötü günde birlikteyiz, dedi. Her gecenin bir sabahı var, dedi. Kısacası kan kustum, kızılcık şerbeti içtim, dedi ve “şov devam etmeli”nin bilincinde tam bir profesyonel olarak, osestürkiyeseverlere karşı sorumluğunu yerine getirdi.

Kocası Zarrab da zorunlu misafirliğinin ardından, fonda Türk bayrağı “a HBR” televizyonuna çıkarak ulusa seslendi. Tam 42 dakika 47 saniye.

Altın kaçakçılığı, dediler. Geçin efendiler, dedi.

İran ajanlığı, dediler. Sallayın beyler, dedi.

Kara para aklama, dediler. Yalan ağalar, dedi.

İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlunun evindeki 1 trilyon, dediler. İftira paşalar, dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 700 bin liralık saat, dediler. Parasını aldım yazılı peçete burada, dedi.

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’a 500 bin euro, dediler. İşim olmaz, dedi.

İçi para dolu ayakkabı kutuları, dediler. Algı operasyonu, dedi.

Dedi oğlu dediler ve evliliklerine halel gelmesine izin vermediler. Sonuçta bir mutluluk kolay inşa edilmiyordu. Tabii ki mutluluklarını savunacaklardı. Senden benden değil, halka mal olmuş iki büyük insandan bahsediyoruz. Hatta tapelerde Zarraf’ın Gündeş’i aldattığı iddiasının gündeme gelmesi bile ikilinin arasını açamadı. Gündeş’in, abisi Cengiz Kumartaşlıoğlu ile Zarraf’ı dolandırdığı iddialarına ise hiç ihtimal vermiyorum. Neticede milyonların sevgilisi bir sanatçı.

Şimdilerde ikilinin arasına kara kedi girdiği söyleniyor. Ayrılma kararı almışlar ve avukatlarına da bildirmişler. Tesadüfe bakın ki bu karar, Reza Zarrab’ın ortağı olduğu söylenen işadamı Babek Zencani’nin İran’da idama mahkum edilmesinin hemen ardından alınmış. Zarrab’ın 500 milyon doları bulan malvarlığını satışa çıkarması da magazin gündemine bomba gibi düşen iddialar arasında.

Keyifli olduğu her halinden belli olan muhalefetse İran’dan Zencani davasının dosyalarını istemiş ve incelemeye başlamış. İstanbul gecelerini aratmayan Tahran gecelerinde Zencani’nin idamı gerçekleşir mi bilinmez ama (İran devleti, Zencani’nin 2.8 milyar doları devlete ödediği takdirde idamdan vazgeçeceklerini söylüyor) cemiyet hayatında artık bu peri masalına bitti gözüyle bakılıyor.

Ne diyelim? Sevgili Ebru Gündeş o güzelim seyrek dişlerini hiç yaptırmasa mıydı acaba!