Ebeveynler için çatışmama kılavuzu

Çoğu zaman insanın çocuğuyla çatışması er ya da geç kaçınılmaz bir son gibi görülüyor. İstanbul’dan doğal ebeveynlik ekolünün öncüsü olan isimlerden, “Çocuğunuzla Birlikte Büyümek” kitabının yazarı Naomi Aldort bunun böyle olmamasının kaçınılmaz olmadığını söylüyor.



Suçluluk duymayın, açık yüreklilikle dinleyin


Öğrendiği yeni şeyler ebeveynlerde “hatta yaptım”, “o yapmış, ben yapamadım” gibi duygulara neden oluyor. Bu da ebeveynin üzerindeki gerilimi arttırıyor. Siz, olduğunuz haliyle, zaten çocuğunuz için olabilecek en iyi ana babasınız ve çocuklar, melekler tarafından değil; insanlar tarafından büyütülmek üzere dünyaya geliyorlar.


Çocuk her zaman haklıdır


Naomi Aldort, konu ve durum ne olursa olsun çocuğun her zaman haklı olduğunu ve ona kızmak için hiçbir zaman bir neden bulunmadığını söylüyor. Çocukların doğal halleriyle hiçbir davranış bozukluğu göstermediğini, bizim “istenmeyen davranış” olarak gördüğümüz şeylerin, çoğu zaman çocuklara kendi davranışlarımızla öğrettiğimiz mekanizmalardan başka bir şey olmadığını anlatıyor. Aldort, “istenmeyen davranışların” bir kısmının ise, ebeveynlerin ve toplumun çocuklardan doğal olmayan beklentilerinden kaynaklandığını söylüyor.



İstedikleri zaman istedikleri kadar yesinler


Naomi Aldort çocuk büyütmeyi, çiçek bakmaya benzetiyor. “Bir çiçeği, sularız gübreleriz, güneş almasını sağlarız. Ama tomurcuğu çekiştirip açmaya çalışmayız. O kendi zamanını bekler.” Çocukların kendi hayatları üzerinde mutlak bir güce sahip olmaları gerektiğini anlatıyor ama bunun, ebeveynlerinin üzerinizde bir güce sahip olmaları anlamına gelmediğini söylüyor. Yani size her istediğini yaptıran çocukla, kendi içinden gelen sesi dinleyip ona göre hareket eden arasında fark var.

Çocuklara hiç bir konuda yardım etmeyin


Naomi Aldort bir çocuğa herhangi bir konuda yardım etmenin ona “sen yapamıyorsun” mesajı vermekten başka bir işe yaramadığını anlatıyor. Kendi çocukları eğer ondan büyük bir kayanın üzerine çıkmak için yardım isterse, yardım etmediğini, çıkabilecekleri bir kayayı seçip ona tırmanmalarını öğütlediğini söylüyor.




Tanturumların nedeni sizsiniz

Aldort'a göre, iki yaş civarı ortaya çıkan tanturumların en büyük nedeni “istemek” kavramının ebeveynler ve toplum tarafından çok fazla körüklenmesi. İstenilen bir şeyin gerçekleşmemesi büyük bir felaketmiş gibi yaşanıyor.


Kardeşine vuran çocuğa özür diletmeyin


Aldort’un çocuk her zaman haklıdır prensibi bu noktada da devreye giriyor. Eğer bir çocuk kardeşine vurduysa; vuracağının sinyali bir kaç dakika önce gelmiştir ve siz bu sinyali kaçırmışsınızdır. İkisi zaten gereğinden daha uzun süre bir aradaydı ve bu duruma 10 dakika önce müdahale etmeniz gerekiyordu. Aldort; “pilavı yaktıysanız, hemen ateşi kapatırsınız. Altını daha da açmazsınız” diyor. Yani abi kardeşine vurduğunda gidip oradaki ateşi söndürmeniz gerekir daha da körüklemeniz değil. Böyle bir durumda önce küçük çocuğu kucağınıza alarak mağdur olabileceği bir durumdan kurtarmanız gerektiğini söylüyor. Bunu yaparken de vuran abiye “Tamam, canım özür dilerim, benim kardeşini buradan daha önce almam gerekirdi. Sen şimdi Legolarınla rahat rahat oynayabilirsin. Ben onu alıyorum” diyebileceğinizi söylüyor. “Ama vuran çocuğa vurmaması gerektiğini öğretmek gerekmez mi?” dediğimizde “Vuran çocuğun, yaşadığı bir sorun nedeniyle bunu yaptığını ve böyle davranarak ona sorunları başka bir mekanizmayla, yani annesinden yardım isteyerek de çözebileceğini öğrettiğimizi” söylüyor. Vurmanın yanlış olduğunu anlatmanın ise çocuğa bunun yerine ne koyacağını öğretmediği için anlamlı olmadığını anlatıyor.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.