Yavaşlamak ve farketmek!
Hayat hızla akıp giden bir nehir gibi...
Şanslı olduğun günlerde kayalara, taşlara çarpmadan, önüne hiçbir engel çıkmadan akıntıya kapılıp gidersin. Sen kımıldamasan da nehir hızla akar...
Oysa bir saniyeliğine durabilsek yanımızdan geçip giden renk renk balıkların, irili ufaklı taşların, güneşin suya yansıyan ışıklarının, suyun altındaki seslerin, nefesimizin ve kendimizin farkına varabiliriz.
Maalesef kalabalık şehir hayatı, çalan telefonlar, cevaplanması gereken mailler, durmadan bir şeylere, bir yerlere yetişmeye çalışmak ve her sabah çalan alarmın sesiyle bu koşuşturmacanın içinde kendimizi kaybediyoruz.
Aslında hayat yavaşlayınca daha bi güzel...
Kafanı kaldırıp şöyle bir etrafına bakınca, aldığın nefesi, denizin rengini, öten cırcır böceklerini, yüzüne vuran rüzgarı, bir çocuğun gülümsemesini farkedince güzel.
Hani ana gelmek dedikleri şey tam manasıyla bunu yakalamaktır. Sadece o anı yaşamak geçmiş ve gelecek için senaryolar yazmamaktır.
Belki de bu farkındalığı yakalamanın en kolay, kısa ve bedava yolu kendi nefesimizi farketmektir. Ben bu yöntemi doula eğitimim sırasında öğrendim ve gördüm ki birden tüm hayatıma yayılmış. Nefesinin farkına varmak yani nefes farkındalığı kazanmak doğum sürecinde de annelere oldukça yardımcı bir yöntemdir.
Sıkıldınız, uyuyamadığınız, konsatre olmaya çalıştığınız, bir dakikalığına sakinleşme ihtiyacı hissettiğiniz, daraldığınız anda gözlerinizi kapatın veya kapatmayın nasıl rahat hissederseniz ve sadece bedeninizde sakin rüzgar gibi akıp geçen nefesinizi izleyin. Sanki bir film izliyormuşsunuz gibi nefesinizi takip edin. Belki burnunuzdan, belki ağzınızdan giren hava, belki ağzınızdan, belki de burnunuzdan dışarı çıkıyor. Siz onu değiştirmeye, uzatmaya, kısaltmaya çalışmadan sadece izleyin. O mucizevi yaşam kaynağınızı takip edin. Serin havanın içinizde kat ettiği yolu ve ciğerlerinizden çıkarken nasılda ılıklaştığını farkedin.
Başınıza üşüşen düşünceler olacaktır, onlarla savaşmayın sadece kabul edin ve gönderin... Sonra kaldığınız yerden yargılamadan, sorgulamadan nefesinizi izlemeye devam edin.
Bu çalışma aslında hem çok kolay, hem de çok zordur. Yılmadan tekrar etmek ve hayatınızın bir parçası haline getirmek sizi nerede olursanız olun ana getirecek, içsel huzuru bulmanızı kolaylaştıracak ve bu son sürat akan nehirin içinde bir dakikalığına da olsa yavaşlamanızı sağlayacaktır. Belki ilk denemeleriniz mükemmel olmayacaktır ama yılmadan denemeye ve nefes farkındalığında ustalaşmaya devam edin.
Aslında hepimizin ihtiyacı biraz yavaşlamak ve hayatın sadece bizim dünyamız kadar olmadığını farketmektir...
YORUMLAR