Sevgi savaşçıları
Son günlerde ve hatta haftalarda hepimizin ruh hali malum… Böyle zamanlarda insanın içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor ama hayat tüm hızıyla akarken ve doğacak bebeler dünyanın nasıl bir yer olduğuyla ilgilenmeden doğumları başlatırken bir doula olarak her şartta ve her türlü moral durumunda doğumlara destek olmaya devam ediyorum. Biliyorum ki dünyanın daha iyi bir yer olması için bebeklerin sevgi dolu ortamlarda ve nazikçe doğması fark yaratıyor. Biliyorum ki anne adayları değer gördüğü, desteklendiği, sevildiği ve her şartta kabul edildiğini hissettiğinde doğum sürecine daha kolay teslim oluyor. Hayata sevgi dolu ve anne göğsünden ayrılmadan yapılan güven dolu bir başlangıç bebeklerin büyüdükleri zamanki karakterlerini etkiliyor.
Bazen dalga geçerim “bir doula asla uyumaz, yemez, içmez, tuvalete gitmez, masaj yapar, seninle güler, seninle ağlar…” Biraz eğlenmek için söylenen bu sözlerin aslında doğruluk payı büyüktür. Doula anne adayının en özel zamanlarında onun yanındadır. Ona koşulsuz, şartsız, yargısız destek olur. Hiçbir zaman kendi fikirlerini anneye empoze etmeye çalışmaz. Mimik ve jestlerin sözler kadar etkili olduğunu bilerek mümkün olduğunca objektif ve dikkatli davranmaya çalışır. Sözlerini özenle seçer. Aslına bakarsanız işini kalpten yapan bir doula şifacıdır da. Çünkü sevgi dolu dokunuşlar iyileştirir, yumuşatır…
Doula doğum öncesi, doğum anı ve sonrasında doğuran kadınlara ve ailelerine fiziksel, duygusal ve bilgilendirici destek verecek şekilde tıbbi olmayan eğitim almış profesyonel kişidir.
Doulalık bir meslektir ve doula olmak için profesyonel bir eğitim almak gerekir. Aynı zamanda bir karakter yapısı da gerektirir. Yumuşak, nazik, pozitif, sözlerini özenle seçen, şefkatli, sevgi dolu, sabırlı, anlayışlı, dengeli, soğukkanlı, empati kurabilen, karşısındakinin kararlarına saygılı, çözüm odaklı, yaratıcı, ana odaklı kişiler doula olabilir ve kendilerini bu yolda geliştirebilirler.
22-28 Mart Dünya Doula Haftası
Tüm dünyada 22-28 Mart Dünya Doula Haftası olarak kutlanıyor. Bu haftanın amacı doulalığın ne demek olduğunu, doulanın ne yaptığını, ebeveynlere nasıl destek olduğunu anlatmak ve doğumda destek fikrinin üzerine dikkatleri çekmektir. Geçtiğimiz yıllarda doğumda kesintisiz destek alan annelerin;
suni sancı kullanım ihtiyacının %31,
sezaryen ihtiyacını %28,
annenin ağrı kesici kullanma ihtiyacını %9,
yenidoğanın özel tıbbi bakıma ihtiyaç duymasının %14 azaldığı,
%12 oranında spontan vajinal doğum olasılığını,
%34 oranında annenin doğum deneyiminden memnuniyetini arttırdığı
ve doğum sürecini % 25 kısalttığı kanıtlanmıştır. (*)
Doğumda kesintisiz destek almak her kadının hakkıdır…
Daha saygılı ve pozitif doğumlar, daha mutlu ebeveynler yaratır. Doğum deneyiminden pozitif anılarla ayrılan anneler, bebekleriyle daha kolay bağ kurar, annelik hayatına daha kolay adapte olur. Doğum deneyiminin pozitif olması emzirme kalitelerini ve emzirme süresini etkiler. Bu zincirleme ilerleyen süreci bebeklikten yetişkinliğe kadar uzatabiliriz. Şu hayatta kim olduğumuz, nasıl kararlar aldığımız, kişiliğimiz doğum anılarımızla yakından ilgilidir. Bunun bilincinde olarak doğumda desteğin önemi anlaşılmalı ve dünya barışı için doğum ortamlarının iyileştirilmesi düşünülmelidir.
Biz doulalar olarak büyük resim için çalışan sevgi savaşçılarıyız ve sadece bir doğuma destek olmanın bile nasıl büyük bir fark yarattığının farkındayız.
Dalai Lama der ki: “Bu gezegenin daha fazla başarılı insanlara ihtiyacı yok. Bu gezegenin acilen barış kurucularına, şifacılara, yenilikçilere ve her türlü sevenlere ihtiyacı var.”
Dünya doula haftamız kutlu olsun.
(*)Hodnett, E. D., S. Gates, et al. (2012). “Continuous support for women during childbirth.” Cochrane database of systematic reviews: CD003766.
YORUMLAR