Mezuniyet töreninizde dikkat etmeniz gerekenler
Sezon geçti mi, bu yazı için geç mi kaldım bilmiyorum ama Facebook listem hafta içi, hafta sonu demeden milyonlarca mezuniyet fotoğrafı ile dolup taşıyor. Daha bu işin birkaç haftası var anladığım kadarıyla. Belki mezun oldunuz, belki de o melun gün bir kaç sene ötenizde.
“Ben ettim siz etmeyin” içtenliğinden ve ne yazık ki tecrübelerimden yola çıkarak bir kaç öneride bulunmak istiyorum.
Öncelikle elinize bir kağıt ve kalem alın, şu cümleyi 530942309 kere alt alta yazın:
Bu benim düğünüm değil, mezuniyetim.
Bu benim düğünüm değil, mezuniyetim.
Bu benim düğünüm değil, mezuniyetim.
Nedense bayılıyoruz kep attıktan yarım saat sonra evlenecekmiş gibi görünmeye. Bütün lise ya da üniversite hayatı boyunca insanı sınav sınav sınav diye boğan sistem yüzünden, birçok insanın ilk parti ve eğlence deneyimi bu mezuniyetler oluyor. O yüzden ver elini simli topuzlar, payetli elbiseler…
Yapmayın annem, abartmayın! Ünlü düşünür Ebru Gündeş’in de dediği gibi; sade sadelikten gelir.
Düğüne gitmediğimizi kabullendiğimiz an birçok sorun kendiliğinden halloluyor aslında. İçinde kendimizi tanıyamadığımız iddiada ve gösterişte tuvaletlerden, içine arı girse kaybolacak topuzlardan uzak durup, tek amacımızın eğlence olduğunu göz önüne alarak giyinmek benim şahsi önerim.
Makyaj işine gelirsek, biliyorum elinize fırsat geçmişken o dergilerdeki, TV’lerdeki kadınlar gibi olmak istiyorsunuz ama gecenin sonunda terden, dans etmekten, yorgunluktan o makyaj akacak ve bir rakun gibi sona erecek geceniz. Elbette paçozun dilberi olun demiyorum ama o gözaltı aydınlatıcısını biraz azaltsak mı? Harçlığınızın yarısını bayıldığınız o kan kırmızısı rujun büyük bir kısmını bardakta bırakacaksınız zaten. Gönül ister ki, beyaz bir gömlek yakasında kalsın o ruj…
Dört yıl boyunca gözünüze kestirdiğiniz yakışıklıya açılmak için en uygun gece gibi görünebilir ama o iş de öyle değil… İçip içip ilan-ı aşk etmek ve bir daha büyük ihtimal karşılaşmayacak olmak ne size ne de ona bir şey katacak. Ha dersiniz ki bi’ kerecik yatıp, içimden atacağım bu aşkı, buyrun sahne sizin. Ama “mezuniyet gecesinde başlayan aşk, evlilikle sonuçlandı” gibi hayalleriniz varsa, kendinize gelin! Tokat geliyo bak!
Zaman, mekan, topluluk hiç fark etmez, bir yerde eğlenen Türkler varsa, orada halay çekilir! “Aaa ne halayı işimiz olmaz.” deseniz de Çırağan’daki bir düğünde bile gelin Vera Wang gelinliği ile mendil sallıyordu. Utanmayın, bu herkesin başına gelebilir. Bizim ülkenin laneti de bu, halaya durmadan duramıyoruz. Benim önerim baktınız alkolün de etkisiyle millet birbirini gaza getiriyor, “Pınar başı burma burma”yı duyduğunuz an kendinizi tuvalete kilitleyin. İleride çocuklarınızın yüzüne alnınız açık, başınız dik durabilirsiniz! O karanlık güç sizi ele geçirmeye çalışsa da çıkmayın tuvaletten, candy crush falan oynayın.
Ve son olarak, toplu fotoğraf işi... Bence toplu fotoğraf çekilirken de uzayın ortamdan… 10 tane aynı tornadan çıkmış gibi görünen hatun ile birbirinize sarılıp sosyal medyada paylaşmanız hiçbir işe yaramayacak. Çoğuyla görüşmeyeceksiniz bile. Bunun yerine bir köşeye sinip en güzel selfielerinizi çekme çalışmalarına girin. Dekoltenizin en güzel göründüğü açıları bulup kendinizi postlayın, garabet kankalarınızı değil!
E hadi hem okul bitti, mezuniyet törenini en az yara ile atlattınız. Tebrik eder, gözlerinizden öperim…
YORUMLAR