Gülşen şarkılarını anlama rehberi

Ortamlarda “Ay ben hiç Türkçe şarkı dinlemem”, “Gülşen mi, işim olmaz eller havaya atarlar ile” deseniz de biliyorum ki Gülşen ve muadillerinin bütün şarkılarını ezbere biliyorsunuz, biliyoruz... İster gönüllü, ister zoraki, içinde yaşadığımız toplum bizi buna itiyor.

Komşunun aşk acısı çeken kızı, eski sevgilisine nispet yapmak isteyen sınıf arkadaşınız, yeşil ışığın yanmasını beklerken maruz kaldığınız yan arabadaki bıçkın delikanlı, stadın önündeki köfteci herkes ama herkes bu kadını dinliyor. Dinlediği yetmiyor, ona o kadar içten eşlik ediliyor ki, bu şarkılarda aslında ne anlatmak istiyor bize Gülşen hiç sorgulamıyoruz.

Kendi yazdığı sözleriyle, minicik belini kıvırırken bu “ufacık tefecik içi dolu turşucuk” kadın bize aslında bunları söylerken, ne anlatmak istiyor biraz anlamaya çalışacağım.

“Gül gibi uyuyan yılanı uyandırdın,

Garanti bildin beni havalandın

Yürek yemiş sanki mübarek

Neyine güvendin evladım”

İlk dinlendiğinde nefret edilen, şu an zihnimizin her kıvrımında dolaşan son şarkısında kendisinden “gül gibi uyuyan yılan” olarak bahseden Gülşen, aslında toplumsal bir yaraya parmak basıyor. “Garanti bildin beni havalandın” cümlesi adeta ilişkinin vebası, domuz gribi, ebolası… Herkesin derdi birbirine sahip olana kadar zaten. Daha sonra atara geçen Gülşen, fan fin fonuna “evladım” çekerek aralarındaki ilişkiyi bambaşka bir boyuta taşıyor. Bülent Ersoy’un popstar yarışmacısına seslendiği gibi seslenirsen sevgiline, o da gider yani Gülşencim, bunu da biz mi söyleyelim? Aşkım, canikom, bebitom de ki, adamın gözü başkasını görmesin. Ve tabi bütün bu atar, bir takım zenci oğlanların kendilerini süngerle ıslata ıslata araba yıkadığı bir Küba öğleden sonrasında geçiyor klibe göre. İşte bu fantastik dünyayı ben de anlamadım…

“Of of kömür gibi yanıyorum

Of of ben derdimi biliyorum”

İşte ne istediğini bilen kadın çekiciliği… Kendisine 88 kat büyük bir yatakta, beyaz çarşaflar arasında yuvarlanırken, “of of kömür gibi yanıyorum” diye sevdiğine seslenmek her kadının harcı değildir, gelin kabul edelim. Biz yansak yansak içten yanmalı oluruz. Gülşen’i bu açık sözlülüğü için tebrik etmek lazım. Lakin bu kadar serzenişten sonra yine anlıyoruz ki, karşı taraf bu kızın derdine derman olamıyor. Gülşen’in ne olduğunu bildiği derdini ben de çok iyi anladım, acil şifa diliyorum.

“Gel sarıla sarıla uyut ya da uyutma

Seyre dursun aşk

Sevişe sevişe konuş, sakın ha susma”

Of of’un üzerinden geçen yıllara rağmen anlıyoruz ki, bu kızın derdine hala derman bulunamamış! “Uyut ya da uyutma” diye karşı tarafa iş atıyor her Türk kızı gibi. “Aç mısın?” sorusuna “Bilmem”, “Ne yiyelim?” sorusuna “Sen seç.” diyip gelen hiçbir öneriden de memnun olmayan tipik bir Türk kızı gibi, adamı canından bezdiriyor. “Sevişe sevişe konuşmak” ile anlatmak istediği şeyin ‘dirty talk’ olmadığını biliyorum. Orda da adamı darlayıp, duygularını ağzından almak için yapmadığı kalmıyor.

“Tek taraflı ama tam teçhizatlı

Bir aşkla karşındayım full zaaflı

Alt tarafı sevgilin var yarı zamanlı

Çok kötü şeyler olacak beni durdursan mı?”

Bir takım anlamadığımız kafiyeli kelimeleri arka arkaya dizip kafamızı karıştırmaya çalışsa da ne yapmaya çalıştığını biliyoruz! Yine sevdadan ölüp bitilen bir durum ama beyimizin bu sefer bir manitası var galiba. Böyle aşk üçgenlerinde hemen karşı tarafı küçümseyip, “yarı zamanlı sevgili” kalıbına sokmak son derece doğru bir hareket. Zaten başımıza ne geliyorsa “Aa sevgilisi varmış, bununla işim olmaz” demekten geliyor, bak millete nasıl inanmış o aşkı bitirip adamın hayatına gireceğine. Yine sünepelik kaybetti, Gülşen ve egosu kazandı.

“İçimi deliyor hasret, çok acıtıyor

Söyle yapmasın

Bir de gülüyor içinden

Kendini bana vurdurtmasın”

Artık o yangınlı aşk yaşanmış, bitmiş, bu sefer özlemeler başlamış. Yanmayı bildiği gibi sönmeyi de iyi biliyor, son derece naif bir hasret içinde dert yanarken birden sinirlenip bir ilişkinin ardından söylenebilecek son cümleyi kuruyor ve “kendini bana vurdurtmasın” diyerek saykoya bağlıyor. Sen gibi, ben gibi o da bir şeyleri bitirebilmeyi başaramıyor. Olsun, güzel seviyor en azından.

Öyle her yerde çalıyor diye kek kek kek eşlik ettiğiniz şarkılar aslında ne diyor, şair burada ne demek istemiş anlatmaya çalıştım. Artık nispet yaparken mi söylersiniz, “ay ben gülerim” mi dersiniz, orası size kalmış. Gülşen bir kadının olabileceği en net ve açık şekilde aşık oluyor. Darısı başımıza!