Anne karnında sohbet

Bütün duygularını kabul ediyorum...



Seni sen olduğun için seviyorum...


Senin ihtiyaçların benim için önemli...


İyi ki sen, sensin...


Güçlü olup aynı zamanda yardım isteyebilirsin...*


***


Bu cümleleri duymak kime iyi gelmez ki? Kaç yaşında olursak olalım, sevdiklerimizden bunları duymak ne kadar iyi hissettirir, değil mi? Bir de bu mesajların anne karnından itibaren temel olarak alındığını ve bunun üzerine bir yapı inşa olduğunu düşünelim.


Anne olacağımızı öğrendiğimiz ilk günden itibaren, heyecanla büyük güne hazırlanmaya başlıyoruz. Bebeğin fiziksel ihtiyaçlarıyla ilgili eksikler tek tek tamamlanıyor. Doğum kursları, hamile yogaları, emzirme seminerleri…Bebeğimizi kucağımıza en sağlıklı şekilde almak ve konforlu, sağlıklı bir hayat sürmesi için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz.


Peki bebeğimizin duygusal ihtiyaçları? Anne karnındaki dönem, doğum ve erken dönem çocukluk için duygusal ihtiyaçlarına da özen gösteriyor muyuz?


Yapılan araştırmalara göre, anne karnında duygular hissedilmeye başlanıyor. Nörobilimci Jaak Panksepp’a göre, dünyaya geldiğimizde, özellikle hayatta kalmak için işlevsel olan yedi duygu beyin kıvrımlarına çoktan işlenmiş durumda.


Korku, öfke, üzüntü, oyun, merak, sevgi, şehvet (tutku).


Duyguların yerlerini almasıyla birlikte, anne karnındaki bebek, çevresinden duyguları emerek almaya başlıyor. Bu dönemde özellikle anneden alacağı gelişimsel mesajlar** ise büyük final için çok iyi bir hazırlık. Hamileliğiniz boyunca, karnınızı okşayarak söyleyeceğiniz mesajlar, bebeğinizin hem doğum stresini azaltmak hem de hayata daha az kaygı ile başlamasına yardımcı olabilir.


“ Sen çok istenen bir bebeksin…”


“ Sen buraya aitsin…”


“ Seni merakla ve özlemle bekliyoruz…”


“ Dünyaya geldiğinde, tüm ihtiyaçlarını karşılamak için hevesle, burada, seninle olacağız…”


“ Dünyaya güven içinde geleceksin…”


Kızıma hamileyken, gelişimsel mesajlardan bihaber olmakla birlikte, üç aşağı beş yukarı benzer şeyleri fısıldamışım minik kulağına. Hatta sohbeti biraz abartıp, “Dünyaya ilk geldiğinde göreceğin kişilerden biri benim. Beni zaten kokumdan tanırsın, kavuştuğumuz an kendini çok iyi ve güvende hissedeceksin….” diye uzattığım da doğrudur.


Tracy Hogg’un deyimiyle melek bebek olmasından mı, dünyaya bir nebze az stresle gelmesine yardımcı olan mesajlarla karnımı sevmemden mi bilmiyorum ama sevdiklerimize, ilk başta belki de kendimize, gelişimsel mesajları vermekte cimri olmamak gerek.



(*) ve (**) Uzman Psikolog Fatma T. Karakuş'un makalelerinden alıntıdır. Karakuş'un alıntısının kaynağı: Unutkan Erkekler 'Hadi'leyen Anneler, Fatma Torun Reid, Remzi Kitabevi




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.