Bodrum mekanları – Rüzgarlı Bahçe

Bodrum, birbirinden farklı mekanları ve gizli güzellikleri ile yaz kış gelenleri şaşırtabilen bir yer bence. Bahçeli kahvaltı mekanlarından, kendine has salaş meyhanelerine, beach clublardan, marinalara, daracık sokaklarından, avmlerine, mavi panjurlu şirin evlerinden, irili ufaklı kumsallarına, popüler kıyılardan, saklı kalmış bakir kumsallara dek adım adım, zaman içinde gezip keşvedilecek bir cevher belki de.

Henüz 5 senelik Bodrumluyuz. Meraklılarına Bodrum yeme-içme mekanlarını tanıtmak, gittiğim yerlerde aklıma kazınan lezzetleri paylaşmak istiyorum. Her mekanın enerjisi farklı, bu enerji şüphesiz mekan sahiplerinin ruhunu da yansıtıyor. Bazen bir yere gidersiniz ve saatlerce hiç sıkılmadan oturursunuz, sohbete, yemeye, içmeye doyamaz, saate baktığınızda zaman nasıl geçmiş şaşırırsınız. Aileler için özellikle, eğer çocuğunuzla birlikte çok rahat ettiğiniz huzurlu bir yer bulduysanız, keyfinize diyecek olmaz. Çocuğu olanlar ne demek istediğimi anlayacaktır.

Ortakent, her yerin tam ortasında bir merkez Bodrum’da. Yalıkavağa, Turgutreise ve Bodrum merkeze eşit uzaklıkta hemen hemen. İşte Ortakent'te bu sene, en çok dikkatimi çeken yer Rüzgarlı Bahçe oldu.

Kahvaltı konsepti, bahçeden sofraya, serpme olarak hazırlanıyor. Dönemsel olarak kahvaltıya eşilik eden, patates, biber kavurması, erzincan tulumu gibi özel tatların yanısıra köy biberi, salatalık, domates ve yeşillikler sofranızı süslüyor. Kullanılan malzemeler dalından, doğal ve özenle seçiliyor. Bodrum Tohum Derneği sayesinde yerli tohum, ilaçsız tarım ilkesiyle yetiştirilen biberler, domates ve yeşikllikler geliyor sofranıza bu bahçede yetiştirilen. Kahvaltıda ayrıca, bal, tereyağı, zeytin, kaymak ve ev yapımı reçel çeşitlerini de unutmamak lazım. Bazlama, pişi ve mevsim meyveleri de kahvaltıya eşlik ediyor, yumurta seçimi size kalmış. Sahanda, rafadan, haşlanmış, zevkinize göre... Bir de semaverde kocaman çay geliyor, bizim türk kahvaltısının tamamlayıcısıdır çay, içebildiğiniz kadar içebilirsiniz. Taze sıkma portakal suyu da mevcut.

Mekanda, satın alabileceğiniz taze baharatlar, mevsimlik çiçekler ve iç mekan bitkileri de mevcut. Özellikle taze baharatlardan mercanköşk favorim. Mevsiminde, sevimli, minik testilerde çilek de satıyorlar, lavanta da almıştım buradan. Kahvaltınızı edip, sonrasında bitkilerinizi de alarak mekandan ayrılabilirsiniz.

Restoranın kapalı kısmı yörük çadırı şeklinde doğal malzemeden yapılmış. Kışın çadırın içi de çok keyifli oluyor, güzel ve güneşli kış günlerinde açıkhavada oturmak da mümkün. Sadece kahvaltı ile sınırlı değil tabiki, ne zaman akşam yemeğe gitsem çok memnun kalktım, meze çeşitleri, et, tavuk mangal ve özellikle vurgulamak istediğim bir tat var ki: Oğlak.

Özel olarak yapılan şarap soslu oğlak ve firik pilavı yemeğe gittiğimde çok beğenmiştim, tadı damağımda kaldı. Farklı tarifler peşinde olan, damak zevkine düşkün olanlar için adeta bir lezzet şöleni idi. Oğlak, taş fırında uzun süreli piştiğinde de lokum gibi oluyor. İnsan bir türlü yemeye doyamıyor, özellikle açık hava, akşamüstü günbatımının keyfi, hoşsohbet ortam ve bu lezzetler karşısında hayır diyebilmek ne mümkün. Sevgili Mehmet, bu leziz spesiyalini bizimle paylaştı:

Taş fırında oğlak

Toskana avcılarının on yıllar boyunca sofralarından eksik etmediği et yemeklerindendir. İçeriğindeki fazla karabiber ve sarımsak sakın gözünüzü korkutmasın. Oğlak olmak zorunda değil bu yemekte. Kokusuz Balıkesir kıvırcık kuzusu ile de inanılmaz güzel oluyor.

Pişme süresi uzun olduğundan dolayı hazırlıklara öğleden başlamak gerekir. Siz de bu lezzeti denemek isterseniz mekanı önceden arayıp rezervasyon yaptırmalısınız.

2 kg oğlak yada kuzudan but ve kaburga.

Kemik sevmiyorsanız külbastı şeklindede harika oluyor.

1 şişe orta kalite kırmızı şarap

4 baş sarımsak

3 yemek kaşığı yeni öğütülmüş karabiber

1 yemek kaşığı deniz tuzu

5 küçük dal taze biberiye

2 adet defne yaprağı

Sızma zeytin yağı

Limon yada lime

Kızarmış ekmek dilimleri

Etimizi bir toprak güvece alıyoruz. Karabiber ve tuzu iyice ovalayarak yediriyoruz.

20 kadar sarımsak dişimizi ekliyoruz. Biberiye ve defne yapraklarımızı aralara yerleştirdikten sonra bir şişe şarabı boca ediyoruz güvecimize.

Taş fırınımız yoksa fırınımızı 180 dereceye alıyoruz. Kapak yada aliminyum ile kapadıktan sonra güvecimizi beş saat pişiriyoruz.

Mis gibi kokan yumuşacık lokum kıvamındaki etlerimizden kızarmış ekmek dilimlerine bol bol koyup üzerine çok az deniz tuzu serpiştirip üç beş damla zeytin yağı ve isteğe göre bir kaç damla limon yada lime sıkıyoruz.

Bu inanılmaz lezzet bombasını, iyi bir kadeh kırmızı şarap ile indiriyoruz midemize. Gerçekten, bazı mekanların ruhu oluyor, hem bu havayı solumak hem de bu güzel ve özel yemeği tatmak için yolunuz buraya düşerse kapıları yaz-kış açık.

Afiyet olsun.

Müskebi Caddesi No:141 Ortakent

Bodrum, Muğla Tel: 0-252-358 75 79 Gsm: 05323216203