Bodrum'da Rus mutfağı: Kalina

Geçtiğimiz günlerde uzun zamandır çok merak ettiğim bir yere gittik yakın bir arkadaşımla : Kalina.

Burası Bodrum Bitez sahilinde, yeşil bir bahçe içinde, yaz kış hizmet veren, oldukça geniş bir menüye sahip Rus-Ukrayna restoranı. Bizi mekan sahibi Can Bey karşıladı. Kendisi ve ekibi çok ilgiliydi. Çok memnun kalarak harika bir yemek yeme fırsatı yakalamıştık.

O gece, içeri girer girmez başka bir yerdeyim sanki, artık Bodrum’da değilim hissi kapladı içimi. Burası kışın da hizmet verdiğinden kocaman da bir şöminesi var ve atmosfere sıcaklık katıyor. Rusya’yı anımsatan ve ev hissinde döşenmiş sade ve şık bir dekorasyon var mekanda. Matruşkalar ve danteller, uzak diyarları anımsatıyor hiç gitmediğim…

Öncelikle harika şarapları var Kalina’nın, hepsi de birbirinden özel, çoğu da yabancı, tabi ki Ukrayna’dan. Menüdeki yemeklerle de çok yakışıyorlar, bize nasıl bir tür istediğimizi sordular, tatlı şarapta karar kıldık, nefis bir şarapla başladık ziyafetimize.

Kalina’da menüye bakarken insan kendini kaybediyor, ne yesek ne tatsak diye çok düşündük açıkçası. Beni her yemek çok cezbetti. Menü çok zengin, cidden hepsinden tatmak lazım, her biri farklı ve değişik olan Rus mutfağının en güzel örneklerini sunmuşlar. Can Bey imdadımıza yetişti ve bizim için başlangıçlardan, ara ve ana yemeklerden oluşan bir şölen sundu. Hiç yemediğiniz bir mutfağı ilk kez tadarken birinin size rehberlik etmesi çok önemlidir bence.

Öncelikle patlıcan roll ile başlangıç yaptık, sunum şahane, hemen yanına benim favorim Zakuska Derevenskaya – haşlanmış patates, ringa balığı, tatlı soğan- geldi, şarabımız ve başlangıçlarımız çok lezzetli ve keyifli idi. Balığın ve patatesin uyumu yanında tatlı soğan ile cidden çok hoşumuza gitti. Bir süre sonra masamıza Töşin Yazık –Kaynana Dili : Mantar ve peynir ile fırınlanmış haşlanmış dil servis edildi. Bu esnada garsonların da ilgili ve bilgili olduğunu ekleyeyim. Bir restoran için yemeklerin lezzeti ve sunum kadar çalışanların da güleryüzü ve ilgisi çok önemlidir. Dünyanın en güzel restoranına gidin, eğer yüzü gülmeyen bir garsonla muhatap olmak durumunda kalırsanız eksi puan veriyorsunuz ve memnun ayrılmıyorsunuz. Kalina bu anlamda da bizden tam not aldı açıkçası.

Kaynana dili ismi ironik, oldukça lezzetliydi bu yemek de, ben dil severim, evde de yaparız bazen. Özellikle söğüş olarak severim, mantar ve peynir ile yakışmışlar birbirlerine. Bir sonraki lezzet şöleni : Golubtsi Domashniye – Ev yapımı lahana dolması : Dana ve tavuk kıyması pirinç soğan. Dolma benim hayatımda en sevdiğim yemeklerden, hele ki lahana. İç malzemesi hafif tatlı idi sanki, tavuk ve dana kıyması ile sade bir iç hazırlanmış, güzel pişmişti. Ben dolmaya da tam puan veriyorum.

Biz Bodrum’da birbirine benzer mekanlara çok alıştık. Farklı lezzetler tatmak her zaman mümkün olmuyor. Özellikle farklı ülkelerin mutfakları beni hep çok heyecanlandırır ama tatları denediğimde hayal kırıklığı yaşarım. Büyük oranda Türk damak tadına göre değişmiş, bizim kendi yemeklerimizden farkı kalmamış oluyorlar.

Dolmadan sonra biraz yavaşlamak istedik, gönlümüz hepsini tatmak ister, midemiz tamam der, yemekler bu kadar lezzetli olunca da insan yiyor tabi. O arada salata seçmek istedik, salatalar da birbirinden güzel, kararımız, Delikatesnıy – Dilli tavuklu salata : Haşlanmış dana dil, tavuk fileto, mantar, salatalık turşusu, kırmızı soğan, ceviz, mayonez... Gene et ve sebzeler ile uyumlu soslu bir salata geldi karşımıza. Biraz sohbet, biraz muhabbet ve şarap ile salatamızın tadını çıkarttık.

Bu arada Kalina, doğumgünleri için harika bir mekan bence. Ben de doğumgünümü burada arkadaşlarla sade ve leziz bir yemek ile kutladım. Güzel havalarda bahçesinde özellikle çocuk doğumgünleri kutlamak için ideal. Bunun için menü seçenekleri mevcut. Yemyeşil çimenlerde, çocuklarınız koşup oynarken siz de bu güzel yemeklerden yiyerek, şarabınızı yudumlayabilirsiniz. Aynı şekilde büyükler de doğumgünlerini burada kutlayabilir. Bahar ve yaz dönemi çok keyifli oluyor. Bir de catering hizmeti sunmaktalar. Benzer tatlardan sıkıldıysanız, burayı muhakkak ziyaret etmelisiniz diye düşünüyorum.

Gelelim harika yemeğimizin devamına, salatadan sonra biraz ara verip Rus mantısı söyledik. Dolma, salata, çorba, mantı... Bizim Türk mutfağına oldukça benziyor, sadece şekilleri farklı. Mantıya, Pelimeni Po - Russki Rus Mantısı: Dana eti ve tavuk budu kıymasından- denmiş. Sade ve gene tavuk-dana karışık kıymadan, ben bu işi çok sevdim, karışık kıyma fikrini evde de kullanacağım.

Veee gecenin can alıcı lezzetine sıra geldi, ana yemek olarak, Strogonof usulü balık filetosu, smetono

sos ile... Midemiz dolu, aklımız şarabın tatlı aromasında, balığın da çok güzel olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Çok keyif alarak, dolu dolu, çok ilgili, sunumu şahane, sıcak bir ortamda hoş sohbet bir yemek yemiş olarak, oldukça da tok bir şekilde evimizin yolunu tuttuk.

Bodrum sevdalıları, sorun soruşturun, birbirinin aynı tatlardan sıkılanlara, değişiklik arayanlara, yeni tatları sevenlere, muhakkak deneyin derim.