Ben gidiyorum...

Sokak dar, yüksek müsaadenizle biraz açıktan alacağım:

Taşınıyorum.

İstanbul’dan gidiyorum.

Hatta.

Ülkeden gidiyorum.

Sebebi: Hayat.


Bilmediğim yerden sordu, cevaplardan gittim.

Hislerim doğru işaretlediğimi söylüyor.

Hiç olmayacak bir şey oldu sanki üç yanlış bir doğruyu getirdi.


Başka bir hayata başlarken ‘Bittim’ diye dolaşmak bize yakışan değilse de, bittim.


Koli ve koli bandı sonum oldu, olacak.


Tarifi şöyle:

Hani böyle bir şeye kitlenirsin, dersin ki bir araba alayım, çocuk da doğacak aile arabası olsun, şehir aile arabalarıyla ve arkada giden sepet sepet çocuklarla dolar, ya da çiçekli bir eteğe kitlenmişsindir, şehir çiçekli eteklerle dolaşan kadınlar günümüz kutlu ve mutlu olsun sevgili kadınlara bağlar, onun gibi.

Şehrin neresine baksam koli görüyorum. Nerden çıktılar hiçbir fikrim yok.

Şehir de sanki benimle taşınıyor.

Zor iş ülkeden taşınmak.

Öyle ‘Gidelim buralardan’ diye arkadaşının omzuna vura vura Nazan Öncel’e eşlik edip, bir sigara yakmaya benzemiyormuş. Aklım o kadar gitti ki, her gün en az 12 kere ‘Bugün günlerden ne?’ diye soruyorum. Hayır, günü öğrendiğimde de bir işime yarasa hatrım kalmaz.


En net kürsüden bağıramadığı için başbakansız ve azarsız atlattığımız geçen salıyı, dün en yakın arkadaşımın babasının 45 yıl sonra işsiz kaldığı günler kazındı kafama, yoksa her günüm kayıp, her günüm 30 şubat.


Listelerle yatıyor, listelerle kalkıyorum.

‘Unutma’ listelerinin yanında veda listeleri duruyor.

İsim, şehir, eşya.

Eşyalar kolay. Ver gitsin. Birileri şimdi yatağımda, birileri uzun sohbetlerimizin masasında, birileri uzun uzun baktığım kütüphaneme bakıyor.

Şehrin bütün kahvelerini içmeden gitmemek için her yerde ya az şekerli ya orta bir kahve söylüyorum. Fincanı kapatıp, yollara bakıyorum.

Vedalaşma kısmında berbat durumdayım.


Münir Özkul’lu, Ayşen Gruda’lı bir filmde, Ayşen Gruda’yım. Fikret hani yatağa atar da kendini ‘Kana kana ağlamak istiyorum bırakın beni’ der ya, vaziyet o.

En zoru yaşlılarla vedalaşmakmış. Babaanne ve dede, bıraktığımız yerde kalmayacağını düşünüp ağlıyor. Bir avuç toprağı üstlerine biz atmazsak kim atacak? Böyle soru olur mu? Oluyor işte, ağlaya ağlaya da yalan söylemek de varmış işin içinde.


Zormuş emanet listeleri yapmak.

Ben yokken kim neye, kime iyi bakar? Az çok bilsem de devir teslim törenlerindeyim. İsimleri birbirine ve ardından Allaha emanet edilecekler olarak ayırıyorum.


Zorlanıyorum. Kalbim zorlanıyor. Karnım benden bağımsız canı ne zaman isterse o zaman ağrıyor.


Hem ödüm patlıyor, hem heyecandan kalbim fırlayacak gibi.

Herkesin tesellisi aynı: ‘Yahu şimdi görüntülü telefonlar, açarız içeriz karşılıklı’

Öyle olmaz da…

Ruhuma yara bandı aslında bu cümleler. ‘İçeriz değil mi?’

Orada Kate’le içilir mi üçyüz tane bira, söylenir mi Barış Manço? Öğretmeye çalışsan, ‘Haffa ayas mi ayas alleriem caphlerymdah’ diye söyleyecek, yılların 81300 Moda’sına ayıp ederiz, gece uykumdan uyandırır beni, ‘Kızım mezarımda ters çevirttirdin beni’ Yani Kate’le, Jamie’yle olmaz o iş de ‘Evet’ diyorum, ‘Görüntülü, allahtan’


Neyse ben gidiyorum.

Kimselerin yerine kimseleri koyamayacağım bir yere.

Çantamda Cioran’larla Turgut Uyarlar.

Artık bakacağız oralarda başımızın çaresine.

Parkta bulursam Çinli bir Tai-Chi hocası okurum ona ‘Göğe bakma durağını’

Son olarak bir şey:

Bir kere kardeşimle oğlunun okul görüşmesine gitmiştik. Oğlanın sınıfının olduğu katta bir çift Atatürk gözü duruyor, üzerinde de ‘Sizi izliyorum’ yazıyordu. Çok korkmuştum.

Ama şimdi anlıyorum. Öyle hayal edin beni de.

Gözüm üzerinizde.

Şehrin bahar aylarını, sokakta içeceğiniz biraları, film festivalini, gideceğiniz konserleri, her salıyı, her protesto yürüyüşünü, her yeni doğacak bebeği, her güzel şarkıyı, her tatlı film karesini, kalbinize düşecek aşkları size emanet ediyorum. Unutmadan, Drogba da size emanet.

Bilirim: Herkes kendine iyi bakar. Ben de bakarım.

Hatta şimdi otobüs gelir, biner gideriz, göğe bakalım.

Selametle.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.