Seni affediyorum, beni affet.... 

Teşekkür ederim, özür dilerim, beni affet, seni affediyorum, seni seviyorum...


İnsan ilişkisini düğümleri çözen beş temel cümle... Bu 5 cümlenin hepsi tüm ilişkilerimiz için geçerli... Herhangi biri ile bir maziniz varsa, hem özür dileyecek, hem affedecek, hem affedilecek, hem teşekkür edecek, hem de çok sevecek bir şeyleriniz vardır. Hele ki annenizle !


Biz üç kız kardeşiz. Üçümüzün de birer kızı var. Amazonlar gibi bir aileyiz.


Hafta sonu Anneler Günü münasebetiyle ev yapımı Aile Dizimi yaptık. Ablam Çağla, bize bir ritüel yaptırdı. Bu sihirli sözleri hem birbirimize hem annemize, amcamıza hem de tüm atalarımıza söyledik.


Ritüelin kaynağını hiç sormayın hiç bilmiyorum, Çağla ne diyorsa yaptım. Bir kağıda hepimize bir metin yazdırdı. Metni okudum, sevdim, içime sindi. Ben de yazdım. Bu nedir, ne işe yarayacak demedim. Tüm atalarımıza ve birbirimize teşekkür eden, affeden, af dileyen ama sonunda onlarla negatif aktarım bağımızı kesip aramızda sadece saf sevgi kalmasını dileyen bir metinde.



Epigenetik diye bir şey olduğunu, travmanın göz rengi gibi nesilden nesile aktarıldığını artık biliyoruz. Ama çok şükür ki iyileşme de aynı şekilde aktarılıyor. Kendi yaralarını sarmak için emek veren insanlar, bir kaç nesil sonrasına da bu şifalanmayı aktarıyorlar.


Teşekkür ederim, özür dilerim, beni affet, seni affediyorum, seni seviyorum...


Düğümleri çözen bu beş temel cümleyi her bir ilişkimiz için kalpten söylemeyi başarırsak, insan olarak ıstırabımızın biteceğine gönülden inanıyorum... Yaşamın içindeki koşullar ne olursa olsun. Ama hepimiz cümlelerin birkaçını kolayca söylerken bir kaçında tıkanıp kalıyoruz. Bir insana kolayca söylerken diğerinde cümleler düğümleniyor. Her ne kadar anneler gününde sosyal medyadaki hesaplarımızı annelerimize övgü ve sevgi dolu mesajlarla dolmuş olsa da hepimiz kalbimizden çok iyi biliyoruz ki bu beş cümlenin en çok anne çocuk ilişkisinde idrak edilmesi gerekiyor.



Ben annelere “olağan şüpheli” diyorum. Terapi sürecine giren herkes önce bir annesiyle uğraşmak zorunda kalır. İlişkisi çok iyi olsa bile. Bunun nedenini anlamak zor değil. Bence en başta da sahip olduğumuz en eski ilişki olmasından kaynaklanıyor. Ben 41 yaşındayım, annemle 42 senelik bir ilişkim var. Ve insan olmanın ilk yıllarında, anne karnından başlayarak hep annem yanımdaydı. Beni ben yapan bu ilk yıllarda, yaptığı ya da yapmadığı şeylerle, varlığı ile, nefes alışıyla, elimden tutuşu ile, tutmayışıyla, uyutuşuyla, uyutmayışıyla ruhsallığımı ve sinir sistemimi şekillenmesinde birinci derecede etkili oldu. Ben de aynı şekilde kızım için belirleyici oldum. Dolayısıyla benim anneme, kızımın bana teşekkür edecek çok şeyi var.... Aynı şekilde benim annemi, kızımın beni affedecek çok şeyi olduğu gibi...


Huzurun, etrafımızda olup bitenlerden bağımsız olduğunu yaşamın ortalarına gelmiş olan herkes bilir.


Teşekkür ederim, özür dilerim, beni affet, seni affediyorum, seni seviyorum... Bu beş cümleyi söylerken “ama”ya yer yoktur. Hikayelere yer yoktur... Koşullara yer yoktur... Amaları, hikayeleri, koşulları, duraksamaları bir kenara bırakırsınız. Yüzde yüz olmasına da gerek yoktur. Yüzde %70 affetmek çok iyidir... Yüzde 30 özür dilemek güzel bir başlangıçtır...Yüzde 10 teşekkür etmek kalbinizi ısıtmaya yeter...


Bu Anneler Gününde hayatımızdaki en eski en köklü ilişkiye de böyle bakmaya niyet edelim.... Bir gün çocuklarımızın da bu cümleleri bize kalpten söyleyebileceğini umalım.


Canım annecim,


Teşekkür ederim, özür dilerim, beni affet, seni affediyorum, seni seviyorum...


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Teşekkür ederim. Seni çok seviyorum Meldacıım.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.