Erkek çözümlemeleri, son nokta!

Şimdi bir konuda anlaşmak lazım. Biz kadınlar gerçekten hatalı davranıyoruz. Hak etmeyen adamları şımartıp, onlara prim veriyoruz. Hani canımız sıkılmasın, biriyle tatlı tatlı takılalım diyerekten, yüzde 30 civarında his duyduğumuz birine yüz verdiğimizde bile, kendilerini bir şey sanmaya başlıyorlar.

Aramamalar, tavırlar…

Yanımızda başka kadınlarla flörtöz muhabbetler!

Hoppalaaa… Ve ne manaaa!!!

Ve tabii ki tam tersine, bizim için gerçekten bir şeyler hissedenleri ya da nispeten düzgün davrananları da biz görmüyor ya da istemiyor ya da çabuk sıkılıyoruz.

Kaçan kovalanır durumu değil bu. O ayrı bir durum. Burada o aşamaya gelemiyorsunuz bile…

Zaten kim uğraşacak bu saatten sonra kovalamacalarla…

Her ne kadar son yazılarımda erkeklere çok laf ediyor olsam da itiraf etmeliyim ki onları sevdiğim için yapıyorum bunu.

Başka bir yazı yazmıştım bu hafta için… Ama geçen haftaki “uzak durulması gereken 3 erkek tipi” yazım o kadar ilgi gördü ki akabinde devam talebi geldi. Hemcinslerimle birlikte yepyeni bir sınıf açtık. Hatta bu sınıfı kendi içinde üçe bile böldük.

Evet bu erkekler, yaşamak için başka bir güce ya da kuvvetli bir desteğe ihtiyacı olanlar…

Birinci grup ailesiyle oturmaya devam edenler. İkincisi 35’ini devirip de hala ev arkadaşı olanlar. Üçüncüsü de kendi evinde tek başına yaşasa bile, bir işi gücü olmadan öylece takılanlar.

Aralarında farklar olsa bile temeldeki sorun aynıdır. Hayatta pek çok şeyi onlar için başkaları yapar. Paraları varsa genelde aileden gelmiştir. Yoksa da hayatına giren kadınlar bakmıştır.

Doğrusunu isterseniz böyle birileriyle karşılaşınca insan kendini kötü hissediyor. “Belli kesimlerde yaşayan biz belli kimselerin artık belli bir noktada olmasını bekliyorsunuz!!”

Parası olsun olmasın işsiz erkek son derece itici bir kere. Öyle ya da böyle git bir işe ya! Bir evin olsun artık. Otel ya da rezidans bile olabilir. Tabii ki çamaşır bulaşık yıkama ama yıkat! Bir sistem kur. Bunu yürüt, becer işte.

Gençliğimi hatırlarım. (Hehehehe.. Pek komik oluyor böyle demek) Ne kadar bohem, ne kadar yeraltı modeli varsa hoşuma giderdi. Nerde nasıl yaşadığı umurumda bile değildi. Oysa şimdi son derece pozcu oldum ben de. Hepsinin önemi var.

Bu arada, yazılarımı okuyan erkekler arasından takdir edip tadını çıkaranlar, eğlenip alması gereken mesajları alanların yanı sıra kıllık çıkaranlar da var.

Erkekler için kötü yazıyormuşum da biz kadınlar çok mu matahmışız diyerekten…

Tabii ki değiliz. Buyrun, rica ediyorum, oturup siz de yazın bizleri… Kadın köşe yazarlarını hafif bulup burun kıvırıp duruyor pek çok kişi. Siz de bu konuları ciddiye almayı öğrenin. Bizle ilgili gözlemlerinizi, sıkıntılarınızı yazın. İnanın o zaman biz de okuruz ve kendimiz için gerekenleri yaparız.