2023, 2071, 3 çocuk...

Kimler bağırır?

"Tomatesss piiippper" diye pazarcılar, hurdacılar, kaldıysa bizim mahalledeki gibi yoğurtçular, simitçiler, mısırcılar...

Ha bir de minibüsçülerle dolmuş duraklarının kâhyaları...

Bunlar ekmek parası peşinde, bağırmak işlerinin bir parçası.

Peki, bir ülkenin başbakanı hep bağırır mı?

Başbakan’ın günlük programı çözebildiğim kadarıyla şöyle gerçekleşiyor;

• Açılışlar (bağırarak)
• Grup toplantıları (bağırarak)
• Yine açılışlar (bağırarak)
• Kentsel dönüşüm bina patlatma şenlikleri (bağırarak)
• Grup toplantıları, ana muhalefet liderine sesleniş (bağırarak)
• Başka bir ülkeye gezi, basın mensuplarına açıklama (azarlama ve bağırma karışık)
• Serbest zaman (bağırarak)
• Ve gece kapanışı: Düğünler ve 3 çocuk vurgusu (bağırarak)

Evet, kendisi düğünlerde de asabi, düğünlerde de kızgın ve evlenen çiftlere tek şartı var: 3 çocuk!

Kim olursa olsun farketmez!

Gelinle damadı gördüğü an, “En az 3 tane diyorum!” cümlesi çıkıveriyor ağzından.

Kim olduğu, gelinin ne iş yaptığının bir önemi yok.

Erdoğan gelinliği gördüğü an, “Hadi bakalım, nerde benim 3 çocuk?” diyor.

Alın bakın işte, taptaze örnek.

Başbakan ve eşi Aslı Çakır Alptekin’in düğününe katılmışlar. Gelin ve damat sahnede. Başbakan ve eşi de yanlarında. Başbakan elinde mikrofon, “3 çocuk istiyorum sizden” diyor.

Hani bizim onu koşarken ağlayarak izlediğimiz Aslı Çakır Alptekin’e diyor.

Yahu kadın, Londra Olimpiyat Oyunları‘nda 1500 metrede altın madalya kazandı, yani olimpiyat şampiyonu oldu, döndü.

Olimpiyat şampiyonu olmayı ben mi abartıyorum?

Başbakan “Kızım sen koşmayı bırak da bize çocuk yap?” mı demek istiyor?

Bu kadın bu kadar yıldır dere tepe demeden koşup, o madalyaları doğuracağı çocuklar dişlerini kaşısın diye mi kazanıyor?

Bir başbakan "Kızım sen daha koş, senin bu ülkeye getireceğin çok madalya var" diyecekken, ilk cümlesi neden “Dünyaya 3 çocuk getir” oluyor?

Bu 3 çocuk ısrarı neden bitmiyor?

Bilmiyorum.

Ama sonra şu oluyor...

Aynı gecenin devamında Başbakan Erdoğan Aslı Çakır Alptekin’in düğününden çıkıp Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın oğlunun düğün törenine katılıyor.

Erdoğan yeni evlenen çiftin yanında duruyor, elinde evlilik cüzdanı.

Cüzdanı vermeden önce genç çifte, ''üç çocuk'' vurgusu yaparak, ''Biz şimdi kendilerinden 2071'in inşasını yapacak nesiller bekliyoruz. 2023 demiyorum, 2071 diyorum'' diye bağırıyor.

Çok fazla rakam. Çok fazla matematik.

Her şey çok.

2071’ler, 2023’ler, 3’ler, 5’ler.

Bu neyin inşası?

O evlilik cüzdanları dindar nesiller şartıyla mı dağıtılıyor?

Sonra işte hayat devam ediyor.

Evli evine, köylü köyüne dönüyor.

Başbakan ertesi günkü bağırma programına ses tellerini güçlendirmek için yumurta içerek hazırlanıyor.

İki düğün en az altı çocuk ediyor.