Kıyıya vuran sorular

Tamam, milletçe bir darbeyi savuşturduk. Aslında büyük bir demokrasi sevdamız olduğunu herkes gördü. Caddeleri, yolları, meydanları doldurduk. Tanklara, uçaklara, helikopterlere, eli silahlı askerlere kafa tuttuk ve hepsine haddini bildirdik. Bombalanan Meclis’imiz ve onun muhalefet partileri demokrasiye sahip çıkan açıklamalar yaptı. Her yere bayraklar asıldı, her yerde bayraklar sallandı ve herkes gazını aldı. Şimdi darbeyi savuşturan gemimizden etrafa saçılan soruları sorma zamanı.

Darbe girişiminin ilk gecesinden itibaren devlet bir dizi hamle yaptı ve süreç, OHAL ilanıyla devam ediyor. Takdir edersiniz ki OHAL dediğimiz şey en basit tabiriyle her türlü özgürlüğün ikinci bir emre kadar askıya alındığı kısıtlayıcı bir durum. Bu durumdan en kısa sürede çıkmanın yolu da gerçekçi sorular sormak ve sorulara gerçekçi cevaplar vermek (En son OHAL’in 22 yıl sürdüğünü düşünürsek, bu soru-cevap durumunun ne kadar ciddi olduğu daha iyi anlaşılır).

“Milletçe birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde” olduğumuzu da unutmadan soruyorum:

Darbe dediğimiz şeyi toplumsal kırılmaların ağababası diye nitelersek;

Darbe gecesi tekbirlerle sokaklara çıkıp, demokrasi ulan, diyenlerle laik demokratik bir Türkiye isteyenlerin birbirleriyle empati kurma ihtimali var mıdır?

O gece ve geceler boyu sokaklara dökülenler, neden sokaklara dökülmüşlerdir de, evde kalanlar da neden evde kalmayı tercih etmişlerdir?

O gece ve geceler boyu, sokaklardakilerle evdekilerin kaçı, o an için bulunduğu yerin yanlış olduğunu düşünmüştür?

Bütün süreç boyunca kaç kişi, olayların ardından politik duruşunu ve fikirlerini gözden geçirmiştir?

Cemaat’in darbeye kalkışması, mütedeyyin insanların inançlarını yeniden gözden geçirmelerine sebep olmuş mudur?

İnsanlar böyle bir darbe girişiminden sonra cemaat vb. oluşumlara itibar etmeye son verecekler midir?

İnsanlar Cemaat’in darbe girişiminden sonra politika, din, ticaret döngüsünün kırılıp yok olduğuna inanmakta mıdırlar?

Bütün bu sürecin sonunda kendi özeleştirisini yapan ve bunu halka açıklayan politikacı, devlet adamı, asker ya da polis ekranlarda ya da gazete sütunlarında görülmüş müdür?

Özeleştirinin ötesinde, devletin asker ve sivil kanadından ya da iktidar cenahından bir tane bile olsa istifa görülmüş müdür?

Sokaklardakilerden ya da evdekilerden kaçı Gülen’in mensuplarını üç harfliler yoluyla etkilediğine inanmıştır? (Bonus)

Sorular basit. Gerçekten demokrasi isteyenler istediği sorudan başlayabilir.