20 yaşındaki halinize ne derdiniz?

Yazıyı okumadan önce bu soruya cevap vermenizi rica ediyorum. Eğer hali hazırda 20 yaşında değilseniz, geri dönüp o gencecik insanın gözünün içine bakıp gelecekten nasıl bir mesaj verirdiniz? Bu mesajın kendisi ile ilgili bir tavsiye olması gerekiyor. Sizden size bir nasihat!



Son derece hassas bir konu hatta 'Kelebek Etkisi' filmini izlediyseniz hemen hatırlayıp geçmişe müdahale konusunda tereddütlü kalmış olabilirsiniz. Bu nedenle '20 yaşınıza dönüp neyi değiştirirdiniz?' diye sormuyorum. Sizden size bir nasihat istiyorum. 20 yaşındaki halinize şimdiki bilgeliğinizle bir tavsiye.


Böyle bir soru vardı sosyal medyada dolaşan. Verilen cevapları merakla takip etmiş ama her birini son derece faydasız bulmuştum. Kendi cevabınızı aklınızda tutun ama sosyal medyadakiler genelde; 'onu yapma bunu yap, şöyle yapma böyle yap' şeklindeydi. 'Rahat ol' diye bir tanesi vardı mesela. Ya da 'hayatın tadını çıkar'. Bu önerileri pek iyi öneriler olarak görmemin nedeni, rahat ol tavsiyesinin 20 yaşındaki halinize fayda getirmeyecek olması. Çünkü 20 yaşında rahat olabilecek ruhsal ve sinir sistemi donanımına sahip olsaydınız zaten rahat olurdunuz. Ama rahat olabilecek bir ruhsallığınız, sinir sisteminiz yoktu ve bu nedenle de rahat olma imkanınız yoktu. 20 yaşındaki haliniz 40 yaşındaki halinizle göz göze gelip bu nasihati alınca ne yapacağını şaşıracak, ne yapması gerektiğini bilse de elinden rahatlamak gelmeyecektir. Çok boşa gitmiş bir nasihattir, rahat ol ya da hayatın tadını çıkar.


"Çok biliyorsun madem sen ne derdin?" dediğinizi duyar gibiyim. Ben olsam 20 yaşındaki halime bir ruh hali önermezdim. Ama somut bir araç, metod, yol önerirdim. Ona rahatla demezdim ama rahatlamanın yolunu gösterirdim.





Karşısına geçer gözlerinin içine bakar; her gün meditasyon yapmasını ve terapiye gitmesini söylerdim. Sözümü dinler miydi bilmem ama en azından gerçek somut elle tutulur bir yol önermiş olurdum ve gerçekten ablasının sözünü dinlerse belki de ilerde zaten bulacağı rahatlamayı çok daha önce bulurdu. Kim bilir...


Kurtlarla Koşan Kadınlar’ın yazarı Estes, kurt yavrularının annelerinden ve sürüdeki diğer kurtlardan hayata hazırlanmak için ciddi bir eğitim aldığını söyler. Yavrular doğduktan sonra sadece beslenip korunup kollanamaz, tatlı sert yöntemlerle bir güzel hayata hazırlanır, büyükleri nasıl yaşanacağına nasıl kurt olunacağına dair yol yordam öğretir. Estes, insan evlatlarının çoğu zaman kurtların geçtiği kadar iyi bir nesilden nesile eğitimden geçmediği söyler. Pek eğitimsiz ev başıboş hayata başlarız. Nasıl rahatlayacağımızı gençken bilemeyiz, çünkü aldığımız tavsiyeler 'rahat ol' düzeyindedir. Biri de bize rahat olmanın ve olmamanın yerini, zamanını öğretmez. Rahat olmanın ve olmamanın yöntemlerini göstermez. Yol yordam değil de akıl verilir. Yol yordamı olmayan akıl hiçbir işe yaramaz. Çöp olur. Bu nedenle tıpkı 20 yaşındaki halimize yaptığımız gibi çocuklarımıza da akıl değil, yol yordam vermek iyi bir fikir olabilir.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.