Çocuklar için 'Evet' beyni
Dan Siegel’i duydunuz mu? Siegel ünlü bir nöropsikiyatrist... Eğitim vermek üzere Türkiye’ye geliyor. Hem bu haberi hem de Siegel’in yeni kitabı 'Evet Beyni'ni duyurmak istedim. Çocuğunuzda nasıl cesaret, merak ve esnek dayanıklılığını desteklersiniz?
Siegel’e göre 'evet' sadece bir söz değil, bir insanlık hali, bir durum. 'Evet' beyni çok önemli çünkü merak, gelişim ve dayanıklılık ancak bu beyinden doğabiliyor. Beyin 'evet' durumda da olabiliyor 'hayır' durumunda da ve biz çocuğun bakımını üstlenenler hangi hali desteklersek o hal çocuğun beyin durumu haline geliyor. Hayır beyni, kendimizi tehdit altında, kapanmış hissettiğimiz hal. Bu bizim için de çocuklarımız için de geçerli. Beynimiz bu direnç gösteren modda kalırsa, bu halden büyümek, merak duymak, cesaret doğamıyor. Hayır beyni sinir sisteminin kaç, savaş, don tepkilerinin aktive olduğu, insanların ve çocukların hayatta kalmaya odaklandıkları beyin. Ve bunun aktive olması için 'gerçek anlamda' hayatımızı tehdit eden bir durumda olmamız gerekmiyor. Sinir sistemi, stres yaratan durumları kimi zaman bizi bir aynın kovalamasından ayıramıyor. Hep kaçma, savaşma hatta bu ikisini yapmadığımız durumlarda donma alanında kalmak hem bizi hem çocuklarımızı gelişip serpilmekten, hayattan zevk almaktan alıkoyuyor.
Siegel, eğer karşınıza geçip birkaç kez sertçe hayır, hayır, hayır dersem, kendi kişisel geçmişinize bağlı olarak, kaç, savaş, don tepkilerinden birine gireceğinizi söylüyor. Ve bu beyin durumu, öğrenmenin ve başkalarıyla ilişki içinde olmanın durduğu bir hal.
Bu hal tekrarlandığında çocuğun örenme ve merak kapasitesi de engellenmiş oluyor.
Siegel, eminim bu çok önemli bilgileri çok detaylı olarak anlatacak. Ama bizim nesil annelerde bir sınır koyma fetişi başlamıştı. Bana bu yazılanlar o durumu hatırlattı. Sınır koymak çocuğun da sınır koyabilmeyi öğrenmesi açısından önemli. Ama anne-babaların ilişki kurmayı, çocuğu kaç, savaş, don halinden çıkarmayı, sınır koymanın çok çok önünde tutması gerekiyor. Yoksa sinir sistemi her an bir tehlike algısı içindeyken hala sınır koyma ve disiplin peşinde olursanız bu algıyı daha da derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Koyduğunuz sınırların algılanabilmesi için öncelikle çocuğun kendini güvende ve rahat hisseder halde olması gerekir. Siz 'hayır!' dedikçe 'hayır' beynine doğru sürüklenen çocukla sağlıklı bir ilişki iletişim mümkün olmaz. Sınırlar tehdit algısına dönüşür. Çocuklar hizaya çekilmesi gereken yaratıklar değiller. 'Evet' dedikçe şefkat, sevgi, anlayış gördükçe çok daha işbirliğine yatkın hale gelirler. Eğer çocuğunuzla ilgili bir hep 'hayır' deme ya da ayak direme sorunu yaşıyorsanız belki 'evet' demeye siz başlayabilirsiniz. Çocuğunuz 'evet'i duydukça, beyni yavaş yavaş dönüşecek ve tehdit algısı azalarak daha işbirlikçi bir hale gelecektir. Beynin değişim gücüne 'nöroplastisite' deniyor ve beynimiz hele ki çocuğumuzun beyni tecrübeye bağlı olarak her an değişiyor.
Bu fırsat her gün var.
YORUMLAR