Çocuğum araba koltuğunda oturmuyor!
2 yaş krizi yağmurmuş. Sağanağı merak ediyorsanız, 3 yaşı bekleyin. Ufaklığın aklı erdikçe, mini mini problemleri de akşamdan suya basılmış fasulye gibi büyüyor.
Kızım Gökçe bir mustang olduğundan, kemerle onu sabitleyen her şeyden nefret etti.
Pusetin kemersizine bindi, kendi tırmanıp inebildiği zaman gelene kadar mama sandalyesini reddetti, araba koltuğu ise açık ara en nefret ettiği şeydi.
Önce güvenlik diyen Japon kafalı bir anne olduğumdan, ben araba koltuğunun da ters takılanını almıştım üstelik. Arabada durmayan bir çocuğu, İsveç’te 4 yaşına gelene kadar önerildiği gibi ters götürmeye çalışıyordum. Güvenlik tamamdı da, sorun katmerliydi. Düşünün velet koltukta otursun diye arabada sekiz olup emzirmiş bir anneyim ben. Defalarca hem de.
“Çocuğum araba koltuğunda oturmaktan nefret ediyor. Ben onu koltuğuna oturtup kemerini bağlamaya başlayınca, bağırıp çağırmaya ve sonu gelmeyecek gibi ağlamaya başlıyor. Onu koltuğu ile nasıl barıştırabilirim? “
Sınır tanımayan çocuk annelerinin yaz okuluna geçtiğimiz hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz. İşte ZerotoThree.org’dan öğrendiklerim:
Fiziksel yetenekleri artan çocuklar için edindikleri yeni hareket kabiliyeti nefes kesicidir ve bağlanmayı istemezler. Bu yüzden çocukların araba koltuğunu protesto etmeleri normaldir.
Anne – babalıkla ilgili bazı konularda ipleri gevşetebilsek de, 30 km. hızın üstünde sizin çocuğunuzu güvenle tutmanızın imkansız olduğu trafikte, oturmak zorunda olduğu araba koltuğu bunlardan biri asla olmamalı.
O zaman ne yapmalı?
- Çocuğunuz için sizin onu dinlediğinizi bilmesi önemlidir. Sakin bir sesle, onun araba koltuğuna oturmaktan hoşlanmadığını bildiğinizi söyleyin. Ancak bunun onun güvenliği için çok önemli bir kural olduğunu da. Sözlerinizi anlamayacak kadar küçük olsa da, sizin sakin ve sevgi dolu tonunuzdan, bunun gerekliliğini kavrayacaktır.
- Yanına sadece araba seyahatlerinde oynayacağı oyuncaklar, arabaya özel kitaplar koyun. Yol boyunca yiyebileceği sağlıklı birkaç atıştırmalık alın. Bu çocuğunuzun araba koltuğuna olumlu anlamlar yüklemesini sağlar.
- Bazı çocuklar bağlanmayı ve araba koltuğunu, kontrolü kaybettiklerini düşündükleri için sevmezler. Kontrol kaybı duygusunu telafi edebilirseniz, bu pürüzü daha kolay aşabilirsiniz. Küçük çocuğunuza yol boyunca ayısını mı yoksa tavşanını mı tutmak istediğini, büyük çocuğunuza hangi masal CD’sini dinlemek istediğini soraraken bağlayacağınız kemer, daha az protesto ile karşılaşacaktır.
- Benim de düştüğüm klasik hatadan şiddetle kaçının: Araba koltuğu konusunda çocuğunuzla pazarlık yapmayın ve asla rüşvet teklif etmeyin. Eve gidince yiyeceği dondurma vaadi, bu sorunu çözmez. Tersine yaptığı protestoyu ödüllendirir ve sınırlar konusunda sizinle pazarlık yapabileceğini öğretir! Denemiş yanılmış biri olarak hemen not düşeyim, bu yaklaşım 3 yaş civarında yemeğini bitirmek, dişlerini fırçalamak, odasını toplamak gibi tüm öz bakım ihtiyaçlarına sirayet edebilir.
- Eğer protestosu sabrınızın sınırında zuhur bulmaya devam edecek olursa, sükûnetinizi ve kararlılığınızı koruyun. Kızacak olursanız, çocuğunuz kontrolden çıkar. Bağlandığı için pimi çekilemeyen bomba halini görmezden gelin ve ona sakin bir şekilde açıklayın: “Güvenle seyahat edebilmen için seni koltuğuna oturtup, kemerini bağlayacağım.” Bunu yaparken içinizden fışkırması muhtemel zorbayı bastırın ve olabildiğince nazik olun. Siz sakin kalabilirseniz, çocuğunuz bu tavrı içselleştirecek ve mesele aranızdaki güç kavgası olmaktan çıkacağından, kendiliğinden kaybolacaktır.
- Problem çocuk olma ısrarını sürdürecek olursa, beklentilerini boşa çıkarın: Yolda gördüklerinizi hikaye edin. Onun da duyacağı şekilde kendinize olumlu telkinlerde bulunun: “Şu anda sinirli, birazdan düzelecek. Güvenle seyahat edebilmesi için koltuğunda oturması gerek. Ağlayıp rahatlayabilir. O güvende olduğu sürece, ben iyi olacağım.” Bu her ikinizi de sakinleştirecektir.
- Ufak bebeklerde şarkı söylemek, hikaye anlatmak ya da kırmızı ışıkta durunca arka tarafa baloncuk üflemek de işe yarıyor.
3,5 yaşındaki kızımda katmerli hale gelmiş bu düğümü, biz şöyle çözdük: Gökçe’nin ağlamalarına asla dayanamayan babasının olmadığı bir Ankara seyahatinde, anneanne ile cephe açtık. Koltuğa bin dereden su getirerek oturan, sonra da kemerini kolunun altına alan kızıma, düzgün oturmazsa arabaya gelmeyeceğimizi söyledik.
Kolundan inen her kemerde sağa çektik, arabadan indik. Gözyaşlarına direndik.
Kemer omzuna gelene kadar onun göreceği bir mesafeye uzaklaştık. Fazla konuşmamanın perçinleyici etkisini kullandık. 2 gün zor oldu, 3. gün vuslata erdik.
Anne buluntusu: Rutin bir çocuğa güven veriyor, tamam.
Ancak çocuğunuzla ilgili emzirmeyi bırakma, araba koltuğunda oturma, uyku düzeni kurma gibi radikal bir tutum değişikliği planlıyorsanız, bunu rutin dışındayken talep edin. Dirençleri azaldığından kavrama noktalarını daha kolay buluyor, eve yeni düzeninizle dönüyorsunuz.
YORUMLAR