Çocukla Thassos tatili - 2

Önceki hafta çocuklarla Thassos tatili yazısının ilkini yayınlamıştık: Çocukla Thassos tatili - 1

Yediğin içtiğin sende kalsın, ne zordu derseniz, yol derim galiba. Aslında 470 km olan yol, yarım saatlik feribot, sınırda beklemeler ve İstanbul’un tatil rotalarına çıkış güzergahı yüzünden 10 saate yakın sürüyor.

Marmara Ereğlisi’ndeki ışıklı kavşaklardan geçiş, yolu iyice uzatıyor. Hatta Çorlu ve Muratlı gibi daha uzun ama en azından akıcı alternatif yollara yönlendiriyor Belediye sizi.

Araçsız olmaz mı derseniz yok derim, yakın olduğu için Thassos ideal araba güzergahı.

Arabanızla çıkacaksanız tam sınırda telefon edip, kaskonuza kalacağınız gün sayısı kadar yurtdışı primi ekletiyorsunuz. Geçmişte sınırdan bir kez sektiğimizden, tam oraya gitmeden bu işlemi yapmayın derim, ucunda kilometreleri bulan sıradan dönmek ve boşu boşuna sigorta yaptırmak var.

Bayramlar ve Türk çalışanların Almanya’ya dönüş tarihi olan 30 Ağustos sınırdaki kuyruk açısından riskli dönemler. Türk tarafı hıza alışık da, Yunan tarafında aynı hızda erimiyor kuyruk.

Şayet şirket aracı ile çıkacaksanız, şirketin size noterden vekalet vermesi gerekiyor. O nedenle ruhsatı üzerinize olan arabayı seçin derim. Araç sahibi tabii ki arabada olmalı, yoksa o da noter vekaleti gerektiriyor.

Sürücünün yurtdışında araba kullanabilmesi için fiyatı 460 TL civarında olan bir işlemi ve Turing’den 60 Euro’luk Uluslararası Sigortayı yapmanız gerekiyor. Bu işlemleri sınırda yapmak mümkün. Gerisi pasaport ve vize.

Bir de araçtaki güvenlik ve eğlence.

Bizim torpidoda Çınar için Ninni Cd’si ile, Gökçe için Erol Günaydın’ın sesinden fabllar vardı, onlar uyuduğunda dinlemek içinse Pavarrotti. Oto koltuklarımız başka markayla hakikaten zor olurdu diyeceğimiz BeSafe’di. Yollarda durmak zaman kaybetmek demek olacağından, eksik etmediğimiz tek şey termostaki su ve simitti.

Kurban Bayramı’nda sınırda sıra çok olacağından pas geçiyorum Thassos seni, ama yine geleceğim, lütfen yine o yeşil ve maviyle bekle beni.