Çocukla Thassos tatili – 1
Nasıl gittin bize de anlatsana sorusuna teker teker anlatmak zor olacağından topluca anlatayım istedim. Çocukla tatil yapalım ama biz de eğlenelim, çok da zorlanmayalım diyorsanız, Kuzey Ege’deki Thassos Adası çocuklu aileler için biçilmiş kaftan.
Adanın feribotla inilen limana göre arka tarafındaki Skala Potamia Mahallesi, uzun bir kumsalı olan Golden Beach’e yakın olduğu için Türk - Yunan - Bulgar – Romen ailelerin gözbebeği. Kumun üzeri olimpik çocuk karması gibi.
Golden Beach’in denizi sığ olduğu için Gökçe orada kaldığımız 1 hafta boyunca sudan neredeyse hiç çıkmadı. Kollukları atıp kendi kendine yüzmeye başlaması, bir bunu başarmayı çok istemesi, bir de bu denizin ona verdiği güvenlik duygusundan sanırım. Sığ olduğu için, su hep sıcaktı üstelik.
Büyükler için çok eğlenceli olmayabilecek sıcak ve sığ deniz, çocuklu aileler için bir harika: Çınar da tatilini bu kumsalı bir oraya bir buraya arşınlayarak ve kahve içimi parasına kiraladığımız şezlonglarda uyuyarak geçirdi.
1 yaşındaki bebeği tatilde en iyi deniz kenarı oyalıyor, kesin bilgi. Odada çekmecelere itinayla yerleştirdiğim kıyafetlerle doldur boşalt oynadığı ve küçük parmaklarını oraya buraya kıstırdığı için, kahvaltının ardından Çınar’ı alıp süratla sahile iniyorduk.
Balık onların işi, kahvaltılar bizim
Odanın minik mutfağında hazırladığım kahvaltıyı, kapımızın açıldığı çiçekli avluda ve gözümün ulaştığı tüm ufukları çevreleyen dağlarla dolu manzarada yapıyorduk.
Süpermarketten aldığım ve olur da giderse okuyucunun ıskalamasını istemediğim Midilli Peyniri ve Girit Gravyerine, İstanbul’dan yanımda götürdüğüm Termos’daki çayım eşlik ediyordu. Bilenler bilir, komşunun peyniri ve tereyağı nefistir, yalnız yağı güzel olsa da kahvaltılık zeytini o kadar iyi değildir.
Ölüsü de dirisi de sokan arısı bol olduğundan, adanın balı da harika. Arılarla kumsaldaki karşılaşmalarımızın nahoşluğunu saymazsak, akşamları kokusu odaya dolan o çam ormanlarından aksi türlüsünü beklemek olmazdı sanırım. Yani çocukları düşüneceksek, kahvaltı cepte tüm hatlarıyla.
Öğle ya da akşam yemekleri deseniz, limonda marine edilip kızartıldığından öylesini yemediğinize yemin edebileceğiniz nefis patates kızartmalarına eşlik eden kalamardı, sardalyeydi ya da ne bileyim nefis sucukaki. Dilerseniz Potamia Kasabası’nda kuzu kokoreç veya oğlak da lezzetli.
Yazı çok uzamasın, haftaya devam ederiz illa ki.
Çocukla Thassos Tatili – 1 Nasıl gittin bize de anlatsana sorusuna teker teker anlatmak zor olacağından topluca anlatayım istedim. Çocukla tatil yapalım ama biz de eğlenelim, çok da zorlanmayalım diyorsanız, Kuzey Ege’deki Thassos Adası çocuklu aileler için biçilmiş kaftan. Adanın feribotla inilen limana göre arka tarafındaki Skala Potamia Mahallesi, uzun bir kumsalı olan Golden Beach’e yakın olduğu için Türk - Yunan - Bulgar – Romen ailelerin gözbebeği. Kumun üzeri olimpik çocuk karması gibi. Golden Beach’in denizi sığ olduğu için Gökçe orada kaldığımız 1 hafta boyunca sudan neredeyse hiç çıkmadı. Kollukları atıp kendi kendine yüzmeye başlaması, bir bunu başarmayı çok istemesi, bir de bu denizin ona verdiği güvenlik duygusundan sanırım. Sığ olduğu için, su hep sıcaktı üstelik. Büyükler için çok eğlenceli olmayabilecek sıcak ve sığ deniz, çocuklu aileler için bir harika: Çınar da tatilini bu kumsalı bir oraya bir buraya arşınlayarak ve kahve içimi parasına kiraladığımız şezlonglarda uyuyarak geçirdi. 1 yaşındaki bebeği tatilde en iyi deniz kenarı oyalıyor, kesin bilgi. Odada çekmecelere itinayla yerleştirdiğim kıyafetlerle doldur boşalt oynadığı ve küçük parmaklarını oraya buraya kıstırdığı için, kahvaltının ardından Çınar’ı alıp süratla sahile iniyorduk. Balık onların işi, kahvaltılar bizim Odanın minik mutfağında hazırladığım kahvaltıyı, kapımızın açıldığı çiçekli avluda ve gözümün ulaştığı tüm ufukları çevreleyen dağlarla dolu manzarada yapıyorduk. Süpermarketten aldığım ve olur da giderse okuyucunun ıskalamasını istemediğim Midilli Peyniri ve Girit Gravyerine, İstanbul’dan yanımda götürdüğüm Termos’daki çayım eşlik ediyordu. Bilenler bilir, komşunun peyniri ve tereyağı nefistir, yalnız yağı güzel olsa da kahvaltılık zeytini o kadar iyi değildir. Ölüsü de dirisi de sokan arısı bol olduğundan, adanın balı da harika. Arılarla kumsaldaki karşılaşmalarımızın nahoşluğunu saymazsak, akşamları kokusu odaya dolan o çam ormanlarından aksi türlüsünü beklemek olmazdı sanırım. Yani çocukları düşüneceksek, kahvaltı cepte tüm hatlarıyla. Öğle ya da akşam yemekleri deseniz, limonda marine edilip kızartıldığından öylesini yemediğinize yemin edebileceğiniz nefis patates kızartmalarına eşlik eden kalamardı, sardalyeydi ya da ne bileyim nefis sucukaki. Dilerseniz Potamia Kasabası’nda kuzu kokoreç veya oğlak da lezzetli. Yazı çok uzamasın, haftaya devam ederiz illaki.
YORUMLAR