Anaokulu muhasebesi

Gökçe’lerin okulu değişik bir okul, bir Montessori okulu. “Kendi kendime yapmama yardım et” diye özetleyebileceğim bir felsefesi ve o felsefeyi hakkıyla yaşayabilmesi için önerilen bir süresi var. Bu da 3 yıl. Sınıflar karma, yani 3-4-5 gibi farklı yaş gruplarından öğrenciler bir arada.


3 yaşında başladığı ilk yıl oryantasyon, sonraki yıl sosyalleşme, sonraki yıl da bu zamana kadar pek de yüz vermedikleri Montessori materyalleri ile akademik çalışma şeklinde kademeleniyor okul hayatı orada.


Gidecekleri okula hazırlık yapmak için bazı çocuklar 3. yılı tamamlamadan ayrılıyorlar. Okuldaki 3. yılı görmesini kuvvetle öneren öğretmeni, psikolojik danışmanı ve eski velileri dinlediğimizden, uzun bir düşünme süresi ve yanına tik atılmış rasyoneller silsilesi ile kalmaktan yana yaptık biz seçimimizi.


Böylece Gökçe ilkokula hazırlık diye sadece 1 sene için yeni bir çevreye ve öğretmene geçiş yapmayacak, alıştığı ve güvendiği bir çevrede kalacağından akademik yetileri vites atacaktı. Karma sınıf yapısını benimseyen sistemin şiddetle tavsiye ettiği gibi okuldaki büyük çocuk olma durumunun artılarını da yaşayacaktı üstelik.


1 yıl daha benim hazırladığım kahvaltı sofrasına oturabilecek, 1 yıl daha okula her sabah abuk subuk kullandıklarına şahit olduğum servislerle değil annesiyle gidecek ve eve yakın olmanın keyfini sürebilecekti.


Öğretmenler, okul binası, arkadaşlar gibi kritik kalemler yeni olmayacak ve bilinenin güvenliği 1 sene daha büyütecekti küçük kızımı. Ve o materyaller kızıma matematiği somutlaştırarak öğretecekti.


Memlekette kaç iyi MAT hocası var bilmiyorum ama benim payıma hep onu travma haline getirerek öğretenler düştü. Nefret etmediysem sebebi o vakitler baskıyı gördükçe daha da sıkı tutan inadımdı muhtemelen. Ortaokuldaki matematik hocamız, o dönemin talihsiz benzerleri gibi yapamayanları küçümseyerek anlatmayı severdi. Onun bugün bile midemi ekşiten yöntemi kimsede işe yaradı mı bilmiyorum, kendisini seven oldu mu bilmediğim gibi.


Ama bizim jenerasyonun maruz kaldığı matematik travması, Montessori materyalleri sayesinde kızımın hayatında olmayacaktı.


Peki evdeki hesap çarşıya uydu mu?

Cuma akşamki yarım saatlik gözyaşı, rasyonel listemi elime verdi.


Gidenlerin mezun olarak anılması onda yoksunluk duygusu yarattı, bir. Çok iyi arkadaşlarından hiç birinin kalmaması tam bir talihsizlikti, iki. Evin zaten büyük çocuğu olduğundan sınıfın büyüğü olmak onu çok cezbetmedi, üç. Kendiyle aynı yaşta olan kız çocuklar olmadığından karma sınıf ona farklı değil, eksik geldi dört. Benim yüksek ümitler bağladığım materyalleri ise sevmediğini söylüyordu beş.


Okulun ilk haftasını pek de mutlu bitirmedik yani. Okulumuza güvendiğimden bir çözüm yaratacağımıza inancım var. Ama şu da kesin: Sen parametreleri ne kadar kontrol edersen et, okul denen şey kendi sürprizlerine gebe bir set.



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.