Anne tipleri

Erkekleri anlamaya kafa patlattığımız yılları hatırlıyor musunuz? Lise ve üniversitede, ben ve arkadaşlarım bu konuda yan dal yapıyorduk, gönül ülkesinde yurt tutmaya çalışan sayısız benzerimiz gibi.

Ancak Bridget Jones’un kütüphanesinde bulunabilecek kitaplara ait satırları çizdikçe, işe yaramaz adamların da üstünü çiziyorduk. Sonunda mutlu sona gelenlere anlaması gereken daha zorlu bir varlık bahşedildi: Kayınvalideler.

"Bir acayip kadın, Semra Hanım" döneminde kanuni annesini anlama işinden sağ çıkanlar, taparak büyüteceği minicik bebeleri anlamaya çalıştı. Bebekler üzerine devrilen yerli, yabancı külliyattan sonra, geldik beşeri anlamaya giriş dersinde en zorlu türü tanımaya:

Kendisi de çocuk sahibi olan hemcinslerimiz!

Pek çok başka şekilde kategorize edilebilecek kadınlar arasından, benim etüt ettiklerim şunlar:

Panterler

Çok becerikli olup, "trend" set eden annedir. İşi de, evi de, eş-dostla ilişkisi de yolundadır. Kendinden memnun olduğundan, hayatla sürtüşmesi yoktur. Çocuğu da kişilik sahibi bu tipin, insanlığın başedemeyeceği kadar büyümüş bilgi yumağına eklediği her cümle dinlenir. Blogu okunur, instagram'ı iç açar, tweet'i yıldızlanır.

Çocuklu hayatı kaliteli bir çanta gibi taşır üzerinde. Bakıcılısı bakımlı, yardımcısızı manikürsüzdür. Uykusuz görüntüsünün gölgesinden bile görünür hayattaki dik duruşu.

O kadar beceriklidir ki, çocuğundan başka birer tane de kendinden doğurmuş gibidir. En kıymetlisi, kırılması zor bir kabuğun altından çıkar ve tadından yenmez.

Kunduzlar

İlk keresinde açık ettiği adap yoksunluğunu, ikinci buluşmada da itinayla tescil eder.

Size ya da çocuğunuza ait nitelikleri alenen çoklayıp can sıkacağından, sonraki sosyal karşılaşmaya kadar adı anılmaz.

Eşinden, işinden aslında kendinden hoşnut değildir. Hayatta yarım kalmış bir paragraf gibi duran bu kadın tipinin, hırsını çocuğu üzerinden maksimize edeni çoktur ve telefon hafızasında yeri yoktur.

Panter görünümlü kunduzlar

Görüntüde insanlarla araları süperdir. Ancak, hem kendisi, hem de geçmişiyle arası acayip bozuktur.

"Tiyatro sergilemekte usta olan bu kadın tipi, oyununu hayatta yoksun bırakıldığı şeye göre yazar. Tek başına oynayamayacağından, başkalarını da sahnesinde rol almaya kışkırtır."*

Kendini kurban gibi gösterip yaşamın adaletsizliklerinden yakınan bu tipler, uçurum kenarından bakılan manzara gibidir.

Çok güzel kaleme alacağından, oyununu anlamak güçtür. Hayattan alacağı hınca, sizi alet eder. Bu tiplerle olmak uçuruma ait olmak ama bunun zamanını asla kestirememek demektir.

Son söz:

Çocuk büyütmenin uzun ve meşakkatli yolunda giden ey yolcu, beraber kahve içeceğin kadını tanı. Kimi mutlu eder seni, kimi mutsuz, kimi de çekirdek gibi çitler içini.

*Paulo Coelho / Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum, Ağladım / Çev: Aykut Derman, Can Yayınları