Evlilik sonrası aşk

Kumral, çakır gözlü, geniş omuzlu, bacakları kapanınca hafif C olan erkek desem, gün ışığı altında dalgalı saçlarıyla hoş bir adam gelir mi gözünüzün önüne?


Hah işte ben ömrüm boyunca bu türden adamlara aşık oldum. Hepsi de hoş, genelde yengeç burcundan olduğundan ağzı güzel laf yapan adamlardı. Sonunda da şükür ki tiplemenin centilmenlerinden olan biriyle evlendim.



Evlilik sonrası bir başkasına aşık olmak


En büyük aşka ise evlendikten sonra düştüm heyhat.


Hem de dişsiz, bacakları hayli C, dili doğru dürüst dönmeyen biriyle. Terazi centilmenin üstüne yine bir yengece tutulacağımı söyleseler inanmazdım elbet. Üstelik sonuncusunun değil endamıyla belimi kavraması, henüz 3 karış olan boyuyla elimden adam akıllı tutması bile mümkün değilken.


Vallahi oğlum, şuradan komşu kapılarında boşluktan oyuluveren Şehriban’lara katıldığımı ayan beyan ediyor, zamanında kınadığım her Türk anası gibi, sana aşık olduğumu ilan ediyorum.


O ne sevgi ‘yarebbim’.


Ablana da taptım zamanında kabul. Ama sende beni bitiren başkaca bir şeyler var:

‘Dandin dandini dastanaaa’ dediğimizde geliveren cefakar danayı, ıngırdayan sesinle senin de çağırman mı desem, altını açarken yaptığım balık suratına salıverdiğin gülücükle mi, yoksa emekli yaşlı dedelerin yaptığı gibi kendi dilini sakız gibi çiğnemen mi desem bilemiyorum… Sana baktığım her an sevdalı bir bulut salıyorsun üzerime, hop gelip oturuyor yüreğime.


En çok da açken mememe şaşı yaparak odakladığın bakışlarına tapıyorum.


Sen bu arada yenidoğanlıktan çıkıyor, elleriyle ayakları uyum içinde uçan küçük bir Fred Astaire’e dönüşüyorsun. Düştüm ya aşkına, ne yapsan hoşuma gidiyorsun.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.