Hep annenle baban mı suçlu?
Hayat hep birilerine meramını anlatmakla geçiyor. Yorucu ama böyle. Seni en çok sevenler, bazen önündeki en büyük engeli oluşturabiliyor. Korumaya çalışırken aslında sana engel olduklarını anlatmak da sana düşüyor.
Bu kolay değil ama imkânsız da değil. Galiba önce hayır demeyi bilmek gerekiyor. Anneyle babaya hayır denir ve bu ayıp değildir. Ne istediğini söylemeyi, onları mutlu edenin seni neden mutsuz ettiğini anlatmayı denemedikçe içten içe öfke biriktirirsin ve bu böyle olmak zorunda değil.
Yapamadıkların, erişemediklerin, eksiklerin, hataların muhasebesinde en kestirme yol onları suçlamak. O zaman kendi sorumluluğunu almazsın ve koşullarını değiştirmek için bir çaba içine girmeyeceğinden yorulmazsın. Oysa gidemediğin okuldan, edinemediğin meslekten, kazanamadığın paradan, evlenemediğin insandan hep seni doğuranlar suçlu olamaz.
Anneler babalar cahil ya da başka türlüsünü bilmiyor olabilirler. Bu seni engelledikleri gerçeğini değiştirmez, onları temize çıkarmaz, ama senin onları suçlama kolaycılığına sığındığın gerçeğini de değiştirmez.
Çocuklar bir yaşa kadar anne babalarına muhtaçtır, sonra özgürdürler. Eğer bir yaştan sonra göbek bağlarını kesmedilerse bu artık anne babanın değil kendi kabahatleridir. O göbek kordonu konfordur. Bir cesaret atılamayan adımların önüne o kordonun ucundakileri engel olarak koymaya ve kendini bundan muaf tutmaya yarar.
Kaç kere sordun kendine ben aslında ne istiyorum diye? Bu hayat benim değil dediğinde nasıl bir hayat düşledin? O hayatı yaşamak için ne yaptın? Dileklerinin önündeki engelleri kaldırmayı denedin mi? Bırak denemeyi, aklından geçirdin mi? Hiç mi ucundan tutup bırakmayacağın, peşinden koşmaya değer hayalin yoktu?
Hayatının dümeninin başına geçmek zor olabilir. Bunu yapmak istediğinde sana karışabilirler, ancak hayatının kontrolünü başkalarına bırakmak yapacağın en büyük hatadır.
Anneler babalar her zaman yetersizdir, yanlışlar yaparlar, çünkü insandırlar. Kimse annesini babasını seçemez ama yaşayacağı hayatı kendisi yaratabilir.
YORUMLAR