İnsanın aşka inancını sorgulatan çiftler
Dönem itibariyle mi, havalardan mı, yaşadıklarım mı bilmem çift olma, aşk, meşk gibi halleri pek bir sorguluyorum bu aralar. Hangi sonuca vardınız derseniz, varamadım. Ama öyle şeyler görüyorum ki bu ara “lanet olsun sevgiye, aşka, içimdeki insan sevgisine” dedirtiyor bana her şey…
Tabii ki insanı aşka inandırmak bu sayacağım çiftlere kalmadı da, bunları görünce bir kendini frenleyesin, bir herkesten uzaklaşasın geliyor. Önündeki kötü örnekler çoğaldıkça ne yapman gerektiğini bilmesen de ne yapmaman gerektiğini biliyorsun.
Son günlerin en gözde, en popüler, en konuşulan çiftine bakalım: Calvin Harris ve Taylor Swift. İkisi de müzik camiasının en çok iş yapan iki ismi. Yani birbirlerine o kadar uyuyorlar ki, organ bağışı yapılacak olsa bu kadar olur! E bu kadar uyum da beni bozuyor, proje bir aşkmış gibi geliyor. Heee onların ilişkisinin samimiyetini sorgulamak da bana kaldı zaten. Hem Calvin Harris’e baktığımda tek gördüğüm şey oldukça yakışıklı bir gay! Hiçbir elektrik alamıyorum bu adamdan.
Boşanma davalarının korkunç detaylarıyla beynimizi bulandıran Ece Erken ve Bade İşçil hanımefendiler de ne yazık ki “bir insan ne kadar yanlış tercih yapabilir”in ayaklı örnekleri olarak karşımızdalar. Kocalarının isimlerini bilmiyorum, cisimlerini de, tek bildiğim çok zengin oldukları. Zengin adamlardan hemen birer çocuk yapıp, anlaşamayınca sonra evliliklerinin en mahrem sırlarıyla evimize konuk olmaları gerçekten çok rahatsız ediyor beni. Demek ki neymiş deyip özet geçmeye bile gerek yok. Her şey ortada…
Bağnaz ya da bu tür şeylere önem veriyor değilim ama Roberto Cavalli ve 26 yaşındaki kız arkadaşı Lina Nilson gördüğüm her an hayata lanet ettiriyor. Bu artık para ve ün sevdası da değil, başka bir şey herhalde. Deden yaşındaki adamın denizden çıkmış haldeki mayosunu yıkamak nedir ya? Çift olmak buysa ben gerçekten ilk uçurumdan atlamaya gidiyorum.
Asla ama asla ayrılmamalarını dilediğim, birbirlerine rakıyla kavun, tencereyle kapak kadar yakışan Caner ve Asena Erkin çifti de insanı gördükçe yalnızlığına aşık olmaya iten bir çift! Bu birbiriyle muhteşem uyum içindeki(!) çiftten herhangi biri es kaza serbest kalır da piyasaya karışırsa çok acı çekeriz çoook. O yüzden o muhteşem aşkları asla bitmesin, kendi aralarında harika hayatlarını yaşamaya devam etsinler…
“Bunlara bakıp tabii aşktan soğursun” diyenleriniz olabilir, işin öyle olmadığını siz de biliyorsunuz. Blake Lively ve Ryan Reynolds çiftini gördükçe de duvarları tırmalayasım, kendimi camlardan atasım geliyor. Bunlar gibi olamadıktan sonra çift olmanın ne anlamı var? “Instagramdan bikinili kızları layklamış şerefsiz” diye paçozluklara sürükleyecek Türk erkeği en fazla.. Böyle peri masalı olmayacaksa da olmasın aşk.
Yani kıssadan hisse aşk maşk almayayım ben. Hep sevgili olacak değiliz ya, yaşasın tek gecelik aşkların arsızlığı…
YORUMLAR