Görgüsüzün de görgülüsü

Son iki haftadır malum aileye takmış gibi olacağım yine onlardan bahsederek ama gündemimiz onlar, ne yapayım? Yoksa ben de sadece Kardashian/Jenner kardeşleri konuşmak istiyorum inanın ki. Neyse onlardan da bahsedeceğim zaten hiç merak etmeyin...





Üzerine söylenmedik söz, yapılmadık espri kalmadı ama bir iki kelam edilmeden geçilecek gibi değil Sena Ağaoğlu'nun gelinliği, düğünü ve kocası..


300 bin dolar olduğu söylenen gelinlik paranın alabileceği en büyük zevksizlik eseri sanırım.


Ailecek ne kadar zengin olduklarını vurgulamaya bayılıyorlar, onu biliyoruz. Ama bu işi öyle hakkıyla yapanlar var ki, bir iki stalk yapıp ders alsınlar istiyorum.


Kocaman bir yüzük, altın tabaklar çanaklar, içinde hareket edilemeyen bir gelinlik, düğünün yapıldığı yer, her şey ama her şey o kadar irite edici görünüyor ki, sanki kendi cebimizden çıkmış da yapılmış tüm o harcamalar gibi hissediyoruz.


Etrafındaki bütün kadınları değersizleştiren bir adamın, kendi kızını değerli hissettirmek için bu kadar para harcaması ise ironik.





Hoşumuza gitse de gitmese de dünyada yükselen bir trend bu serip sergilemek. Mal varlığını insanların gözüne soktukça sokuyorsun, kimse de gıkını çıkarmıyor.


Çünkü "Ay biz çok samimiyiz, çok içteniz, çok halktanız" iddiaları yok bizdekiler gibi.


İsteyen takip etsin, isteyen eleştirsin, ben köpeğime bile 350 bin dolarlık Cartier tasma takıp gezdiririm diyor Kylie Jenner. (Yazar burada Kylie'nin köpeği bile olamadık diye sinir krizi geçirdikten sonra yazısına devam eder.)


Ya da bilirsiniz belki, Dan Bilzerian diye bir hırbo var, kadınların poposundan yemek yiyor, göbeklerine silah koyup fotoğraf falan çekiyor. Ama sevip takip eden var çünkü olmak istedikleri şeyi yaşıyor adam. Ha öyle bomboş bir kadın düşmanı olmak isteyen de olamasın inşallah, o ayrı.


Gel gelelim bizim tayfaya. Bizdekilerde hep bir kendini acındırma, hep bir "Ben geldiğim yeri unutmadım"cılık, hep bir ben de halktanım çabası.


Ya değilsin işte, zorlamanın alemi ne?


Allah ülkeye görgüsüzün bile görgülüsünü vermemiş, bitmiyor çilemiz arkadaş.


İçin ne kadar boşsa dışarıyı o kadar doldurmaya çalışıyorsun aslında. Bu kadar ihtişamlı olmasa da hepimizin hayatında, etrafında bu tip maddi şeylerle var olmaya, tutunmaya çalışan insanlar hep oluyor.


Başkalarının hayatındaki rolünü satın almaya çalışmak olarak görüyorum ben bunu.


Yazıyı tam sosyal mesajla bitirecektim ama damadın gülüşü aklıma geliyor ve odaklanamıyorum kızlar, üzgünüm. Neyse en azından her sabah o gülüşle uyanmayacağız, tesellimiz var çok şükür.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir son zamanlarda okuduğum en anlamsız yazı.
    CEVAPLA
  • Misafir İç boşluğu ile ilgili bence de
    CEVAPLA
  • Misafir
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.