Çocukluğun güvenli ülkesi
E sevgili anne, senin için iş önemli ise, o ayakları pötibör için de oyuncağı kıymetli…
Kırılınca "Sana yenisini alalım" deme. "A bak bununla da oynayalım" hiç deme. Lisedeki yakışıklı seni terk ettiğinde, yan sınıftaki servi teselli olmuş muydu sana? Gelecek olan oyuncağın sözü de ona teselli değil.
Üstelik o anda dünya hakikaten o oyuncaktan ibaret. Çocuk bu, fili tuttuğu yerden bilecek.
Bereket onun sorunu, seninki kadar derin değil. İnan bana "Oyuncağın kırıldığı için üzgünsün" desen geçecek. Yanında ol, gözlerine bak, zaten içi eriyecek.
Bazen mini bir diktatör oluyor biliyorum, ama sen de meydan oku tavrına. Seni çaresiz bırakmaya yönelik davranınca, korkma. Kaşın gözün de korkmasın ama. TV’de dudak okuyanlardan beter bu dekoder veletler zira.
Sen bunu başaramazsan, o "Bizimkiler korkuyor benim gücümden" diyecek. Garibi bundan ötürü suçluluk hissedecek. Gülücükleriyle melek gibi ışıldayan minik, önce bir direnç abidesine, bir de bakmışsın bir zorbaya dönüşecek.
Deli gibi sert olma, ama yemeğini bitirmeyen o çizgi filmi izlemeyecekse izlemeyecek. Sınır ona soluk alabileceği güvenliği, bir de başkasıyla sorunsuz yaşayacağı alanı verecek. Yoksa okul zamanı bol sorun olur çözülecek.
Oyuncağı her kırıldığında koşarsan dükkana, o bir de borçlu olma hissiyle cebelleşecek.
Küçükken oyuncağına, sonra arkadaşına, sonra sevgilisine ağlıyorsa, sen sadece tanıklık et. Duyguları hissetsin sonuna kadar, bastırma onları, yanında ol yalnızca. İzin ver yaşasın üzücü de olsa her duyguyu. O zaman yaşayacak dirayetli olabilmenin gururunu.
Bir çocuk ne kadar çok duygu deneyimlerse, kendiliği o kadar zengin olur ve o kadar kolay baş eder sorunlarla.
Sen sınırı duygusuna değil, dışarı vurma yöntemine koy. Sana öfkelenebilir ama vuramaz, asla unutma bunu. Pısırık olmasın diye tutmazsan elini, o sanır ki korkuyorsun öfkesinden ve korkudan iyice kaybeder kendini.
Çocukluğun güvenli ülkesinde kalabilmek için, bilsin sınırlarını. Yardım et çocuğuna.
YORUMLAR