Goa’da vejeteryan lezzetler

Yıllar önce Goa’ya ilk geldiğimizde, bir arkadaşımızın tavsiyesi ile Bean Me Up diye bir yerde kalmıştık, Soya station diye geçiyor, menüleri vejeteryan ve hatta vegan. Güzel ve temiz yemekler yemiştik diye anımsıyorum. Eşimle çıktığımız bu uzun yolculuğun ilk durağı olması ile de ayrı bir özel değeri var benim için buranın.





Hindistan’a ilk kez kızımla gelirken, otel rezervasyonum yoktu, çılgınca geliyor kulağa farkındayım, nasılsa bulurum, zaten her yola çıkışlarımda aynı şekilde çıkıyorum diye rahat davranmıştım. Ama yolda çok yorulan kızım uyurken taxide, havaalanından kaldığımız yere gelene dek biraz endişelenmiştim. Kalmayı planladığım diğer mekan daha açmamıştı sezonu. Bunun dışında elimdeki telefon numarası yanlış çıkmış bir de telefonumun şarjı bitmişti, bavulum, çantam ve uyuyan kızım ile bilinmezin ortasındaydık.



Panik yok ama, herşey hallolur. Bu ülkede paniğe kapılıp, kendinizi strese sokarsanız işleriniz ters gider, kötü karma da diyebiliriz. Hani enerjileri kötü insanlar vardır ya, hiç bir şeyleri yolunda gitmez, işte bunun tersine de bir hayat mümkün. Bu yolculukta biraz da onu anladım, kasmamak, akışa bırakmak lazım.

Dönüp dolaşıp buraya geldik ve son kalan odayı kaptık, şans bu ya, uçakta da yan koltuğumuz boştu, teşekkürler diyorum ne ise artık.


Bean me up yemekleri ile meşhur, odaları pahalı ufak ve özelliksiz hatta küf kokuyor diyebilirim. Yolunuz düşerse aklınızda olsun. Bahçesi ise çok huzur verici, sessiz, sakin, yeşil. İlk kez hindistana geliyorsanız, ilk durak için çok huzurlu diyebilirim, bana-bize çok iyi geldi. Kendini kaldığın yerde güvende ve evinde hissetmek çok önemli. Bize bunu hissettirdikleri için teşekkürler.


Menü çok zengin, ev yapımı vegan chipslerden, burritoya, chai seed ile yapılan hindistan cevizi sütlü meyve salatasına, vegan sushiden, tibetan dim sum’a (bir çeşit içi dolgulu mantı, başka bir yazımda onu da anlatacağım çünkü bayıldım) sebze lazanyasından tofu burgere dek, başka pek çok yerde bulamayacağınız lezzetler sunuyor. Fiyatları hint ortalamasının üstünde lakin türk ortalamasının altında, harika bir yemek yiyip yanında da iki bira içerek muhtemelen tek kişi 15 tlye kalkarsınız sofradan, bilemedin 20. Burası için pahalı bu rakam evet.




Bugün kızımla gittiğimizde, harika çorbalarından birini istedik, malum çocuk sulu yemek de yesin, çorba iyidir dedim. Ona tofu udon çorbası – makarnalı çorba tabiri caizse, kendime de vegan sushi sipariş ettim ve çok beğendim. Kızım da sevdiğinden o da mutlu oldu bu işe. Tek sıkıntımız, bahçenin yeni sulanmış ve güneşin batma saatlerinde olması sebebiyle, inanılmaz sineklerein saldırısına maruz kalmamızdı. İlk geldiğimiz gün de aynı hatayı yapmıştık, sinekler acımasız ve çok can yakıyorlar su kenarında ve günbatımındaysanız. Hintliler bu saatlerde sinekler için otları yakıyor, dumanı sinekleri kaçırsın diye ama çok da etki ettiğini düşünmüyorumi en azından bizim için.

Vegan California Roll içinse klasik sushi roll tarifimiz geçerli elbette lakin malzemelerimiz farklı:

Balık yerine tofu ve avokado kullanılmış. Pirinç yerine organik esmer pirinç, çok doyurucu gerçekten ve leziz.


İçinde yeşil biber ve havuç da var.

Yanında soya sosu, wasabi –acı- ve tabiki zencefil turşusu ile servis edildi, biz kızımla çok sevdik, balık yemeyen veya çiğ balık yiyemeyenler için güzel bir alternatif. Hem duyurucu hem de sağlıklı.

Denemeye değer diye düşünüyorum, afiyet olsun.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.